92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , İptal, tam yargı davalarıyla genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları çözümleyen mahkeme
1. zarf , zarf , zarf , zarf , İdare yönünden, idare tarafından
1. Onlar idarece yüzlerine gülünen fakat arkalarından tehlikeli ilan edilen kişilerdi.
1. Onlar idarece yüzlerine gülünen fakat arkalarından tehlikeli ilan edilen kişilerdi.
Telaffuz : ida:re'ce
1. isim , isim , isim , isim , Yönetici
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İdare eden, hoşgörülü
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Becerikli, tutumlu
1. isim , isim , isim , isim , İdareci olma durumu
2. İdarecinin yaptığı iş, yöneticilik
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gazete, dergi vb. yayım kurumlarında yazı işlerine bakılan yer, yönetim yeri
1. Evvelki gün bir gazete idarehanesindeydim.
1. Evvelki gün bir gazete idarehanesindeydim.
2. Bir işi veya kuruluşu yönetenlerin bulundukları yer, büro
Lisan : Arapça idāre + Farsça ḫāne
Telaffuz : ida:reha:ne
idareimaslahat politikası
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir işi, gerektiği gibi değil de günün şartlarına göre yapma
1. Yalnız bilelim ki bu bir idareimaslahatçılıktır ve idareimaslahat ancak o günü kurtarır.
1. Yalnız bilelim ki bu bir idareimaslahatçılıktır ve idareimaslahat ancak o günü kurtarır.
2. İşi oluruna bırakma
Lisan : Arapça idāre + maṣlaḥat
Telaffuz : ida:re'imaslahat
1. isim , isim , isim , isim , Bir işi, gerektiği gibi değil de günün şartlarına göre yapma tutumu
2. İşi oluruna bırakma tutumu
1. isim , isim , isim , isim , Bir işi sağlam bir temele oturtmadan o günün şartlarına göre yapan kimse
1. İdareimaslahatçılar esaslı inkılap yapamazlar.
1. İdareimaslahatçılar esaslı inkılap yapamazlar.
2. İşi oluruna bırakan kimse
1. isim , isim , isim , isim , İdareimaslahatçı olma durumu
1. Yalnız bilelim ki bu bir idareimaslahatçılıktır ve idareimaslahat ancak o günü kurtarır.
1. Yalnız bilelim ki bu bir idareimaslahatçılıktır ve idareimaslahat ancak o günü kurtarır.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İdare etmesini bilen, iyi yöneten
2. Tutumlu
1. İdareli bir kadın.
1. İdareli bir kadın.
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Tutumlu bir biçimde, ekonomik olarak
1. Sattıkları küpenin parasını çok idareli kullanıyorlardı.
1. Sattıkları küpenin parasını çok idareli kullanıyorlardı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İdare etmesini bilmeyen, gevşek, beceriksiz (kimse)
2. Tutumsuz
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Belli bir süre için, geçici olarak
1. Üst üste yığılmış kutular, açılmamış koliler arasında üstünkörü bir yaşam, geçici ve idareten.
1. Üst üste yığılmış kutular, açılmamış koliler arasında üstünkörü bir yaşam, geçici ve idareten.
Lisan : Arapça idāreten
Telaffuz : ida:reten
idari bütçe
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yönetimsel
Lisan : Arapça idārī
Telaffuz : ida:ri:
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Devlet giderlerinin, devletin siyasi ve idari kuruluşuna göre dağıtılması sonucunda oluşan bütçe türü
iddia makamı, iddianame
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Sav
1. Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu.
1. Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu.
2. Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme
1. Yazarlık iddiasında ama...
1. Yazarlık iddiasında ama...
Lisan : Arapça iddiʿā
Telaffuz : iddia:
1. sözünde direnmek, bir iddia ileri sürmek
1. Hiçbir medeniyet bütün alanlarda başka bir medeniyetten daha ileri gittiğini iddia edemez.
1. Hiçbir medeniyet bütün alanlarda başka bir medeniyetten daha ileri gittiğini iddia edemez.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dediğinde, iddiasında haksız da olsa direnen, inatçı (kimse)
1. Kaldı ki Sakallı Celâl sakalı dışında iddiacı bir adam da değildi.
1. Kaldı ki Sakallı Celâl sakalı dışında iddiacı bir adam da değildi.
2. Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösteren
1. isim , isim , isim , isim , İddiacı olma durumu
1. Zaman zaman iddiacılığını da bırakamazdı, bu böyledir diye kesip atardı.
1. Zaman zaman iddiacılığını da bırakamazdı, bu böyledir diye kesip atardı.