Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
iç zar
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çiçek tozunu saran iki zardan içte olanı


icabet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir çağrıyı yerine getirme, bir çağrıya gitme

2. Bir buyruk veya isteğe uyma, kabul etme, razı olma


Lisan : Arapça icābet

Telaffuz : ica:bet

icabet etmek
Anlamı:

1. çağrı üzerine gitmek, katılmak

2. bir buyruğa, bir isteğe uygun olarak davranmak


icabına bakmak
Anlamı:

1. gereğini yerine getirmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir kimseyi yok etmek, ortadan kaldırmak


icabında
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gerekince, gerekirse

Örnek:

1. Ama icabında yine yumruğunu kullanabilirdi.

1. Ama icabında yine yumruğunu kullanabilirdi.


Telaffuz : i:ca:bında

icap
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerek, gereklik, ister, lüzum

Örnek:

1. Buna, bittabi icabı gibi cevap verildi.

1. Buna, bittabi icabı gibi cevap verildi.

2. mantık , mantık , mantık , mantık , Olumlama


Lisan : Arapça īcāb

Telaffuz : i:ca:bı

icap etmek
Anlamı:

1. gerekmek

Örnek:

1. Gece başladığı vakit, ışıksız ve sessiz evler arasından geçmek icap ediyordu.

1. Gece başladığı vakit, ışıksız ve sessiz evler arasından geçmek icap ediyordu.


icapçı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Nöbeti hastane yerine evde tutan ve her an hastaneden çağrılmayı bekleyen doktor


icapçı olmak
Anlamı:

1. icapçı olarak görevli olmak


icapçılık
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , İcapçının yaptığı iş


icar
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kira


Lisan : Arapça īcār

icara vermek
Anlamı:

1. kiraya vermek

Örnek:

1. Tek hanemi sizin gibi asil bir aileye icara vereyim.

1. Tek hanemi sizin gibi asil bir aileye icara vereyim.


icat

İlgili Kelimeler:

gâvur icadı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buluş

2. Gerçekmiş gibi gösterme çabası

Örnek:

1. Bir bahane icadıyla şuradan beş on gün için tüyemez miyiz?

1. Bir bahane icadıyla şuradan beş on gün için tüyemez miyiz?


Lisan : Arapça īcād

Telaffuz : i:ca:dı

icat çıkarmak
Anlamı:

1. hoş görülmeyen yeni bir huy, davranış göstermek

2. yadırganan bir yol tutmak

3. ortaya gereği olmayan bir sorun atmak


icat etmek
Anlamı:

1. ilk kez yeni bir şey yaratmak

Örnek:

1. Nihayet yaza çize ilk satırı üç nokta ile başlayan yeni bir tarz icat ettim.

1. Nihayet yaza çize ilk satırı üç nokta ile başlayan yeni bir tarz icat ettim.

2. bir şeyi gerçekmiş gibi göstermek

Örnek:

1. Çok durduğumdan şüphelenmesinler diye uydurma bir tamir icat ettim.

1. Çok durduğumdan şüphelenmesinler diye uydurma bir tamir icat ettim.


icatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İcat eden, bulan kimse, kâşif, bulucu

Örnek:

1. İcatçıya yeni şeyler düşündüren, hekime yeni tedavi yolları arattıran ... hep ümittir.

1. İcatçıya yeni şeyler düşündüren, hekime yeni tedavi yolları arattıran ... hep ümittir.


icatçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İcatçı olma durumu


icaz
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Az sözle çok şey anlatma


Lisan : Arapça iʿcāz

Telaffuz : i:ca:z

icazet

İlgili Kelimeler:

icazetname

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İzin

2. Onay, onaylama

3. Diploma


Lisan : Arapça icāzet

Telaffuz : ica:zet

icazet almak
Anlamı:

1. izin, onay almak

Örnek:

1. Bir çift ayakkabı almak için dahi ondan icazet almak zorunda kalıyorum.

1. Bir çift ayakkabı almak için dahi ondan icazet almak zorunda kalıyorum.

2. diploma almak


icazet vermek
Anlamı:

1. izin, onay vermek


icazetname
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İzin belgesi, onay belgesi

2. Diploma


Lisan : Arapça icāzet + Farsça nāme

Telaffuz : ica:zetna:me

icbar
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Zorlama, zorunda bırakma


Lisan : Arapça icbār

Telaffuz : icba:rı

icbar etmek
Anlamı:

1. birine istemediği bir işi zorla yaptırmak, zorlamak, zorunda bırakmak


içbükey
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , fizik , fizik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , fizik , fizik , Yüzeyi düzgün ve pürüzsüz çukur biçiminde olan, obruk, mukaar, konkav

Örnek:

1. İçbükey mercek. İçbükey ayna.

1. İçbükey mercek. İçbükey ayna.


Telaffuz : i'çbükey