Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala

İlgili Kelimeler:

iç acısı, iç ağ, iç ağa, iç asalak, iç bakla, iç barış, iç başkalaşım, iç bellek, iç borç, iç borçlanma, iç bölge, iç bulantısı, iç burukluğu, içbükey, iç cep, iç cümle, iç çamaşırı, iç çokgen, iç denetçi, iç denetim, içdenetir, iç denge, iç deniz, iç deri, iç donu, iç dünya, iç ek, iç etek, iç evlilik, iç gezegen, iç göbek, iç göç, içgöreç, içgörü, iç görüm, içgösterir, içgüdü, iç güveyi, iç güveyisi, iç harp, iç hastalıkları, iç hat, iç ısı, iç ısıtıcı, iç içe, iç işleri, iç itim, iç itmek, iç kafiye, iç kapak, iç kavuz, iç kulak, iç kuyu, iç lastik, iç merkez, iç mimar, iç mimari, iç odun, iç oğlanı, iç pazar, iç pilav, iç plazma, iç politika, iç saha, iç salgı, iç savaş, iç ses, iç spiker, iç su, iç sürme, içtepi, iç ters açı, iç turizm, iç tümce, iç türeme, iç tüzük, iç uyak, içyağı, iç yarıçap, içyüz, iç yüz, iç zar, içe bakış, içe dönük, içe kapanık, içe yöneliklik, içi boş, içi çıfıt çarşısı, içi dar, içi fesat, içi geniş, içi tez, için için, içler acısı, sağ iç, sol iç, avuç içi, badem içi, bakla içi, ceviz içi, çevrim içi, ders içi, fındık içi, fıstık içi, hafta içi, hizmet içi eğitim, kavuniçi, meslek içi eğitim, meyve içi, rahim içi araç, yurt içi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı

Örnek:

1. Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir.

1. Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir.

2. Oyuk şeylerin boşluğu

3. Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta

Örnek:

1. Tahtanın içi çürümüş.

1. Tahtanın içi çürümüş.

4. Nesnelerin veya kimselerin arasında bulunan nesne veya kimse, ara

5. Ten ile dış giysiler arası

Örnek:

1. Boynumda kalın yün atkı, içimde çift kat fanila, gene de titriyorum.

1. Boynumda kalın yün atkı, içimde çift kat fanila, gene de titriyorum.

6. Kabuğu olan veya dışı kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde kabuğun sardığı bölüm

Örnek:

1. Ekmek içi. Ceviz içi.

1. Ekmek içi. Ceviz içi.

7. Pirinç, soğan ve baharatla hazırlanan, dolmalarda kullanılan karışım

8. Mide, bağırsak, karın

Örnek:

1. İçi bulanmak. İçi sürmek.

1. İçi bulanmak. İçi sürmek.

9. Akıl, gönül, irade gibi insanın manevi varlığını oluşturan şeylerden herhangi biri

Örnek:

1. İçimizdeki sevinçleri, kederleri paylaşacak insan nerede?

1. İçimizdeki sevinçleri, kederleri paylaşacak insan nerede?

10. Bir ülke, şehir, topluluk vb.nde olan veya yapılan

Örnek:

1. Yurt içi ulaşım. Şehir içi haberleşme. Aile içi ilişkiler.

1. Yurt içi ulaşım. Şehir içi haberleşme. Aile içi ilişkiler.

11. Değişik yemeklerde kullanılmak üzere et ile sebzelerin ince kıyımının karıştırılması ve yoğrulmasıyla meydana getirilen karışım

12. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha yakın olan

Örnek:

1. İç kapının perdesi yanlara doğru açıldı.

1. İç kapının perdesi yanlara doğru açıldı.

13. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnsanın manevi varlığıyla ilgili olan

Örnek:

1. İç dünyamız.

1. İç dünyamız.

14. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Muhteva


iç (veya içini) dökmek
Anlamı:

1. derdini anlatmak, iç dünyasındaki duygu ve düşüncelerini bir bir anlatmak

Örnek:

1. Rakım güldü, bu manastır kaçkını eski gâvura içini dökmekten lezzet alıyordu.

1. Rakım güldü, bu manastır kaçkını eski gâvura içini dökmekten lezzet alıyordu.

2. Akşamları ikişer üçer kadeh içer, karşılıklı iç dökerdik.

2. Akşamları ikişer üçer kadeh içer, karşılıklı iç dökerdik.

2. ferahlamak, rahatlamak

Örnek:

1. Bu yazıyı niçin yazıyorum? Biraz içimi dökmek, bir parçacık olsun ferahlamak istiyorum.

1. Bu yazıyı niçin yazıyorum? Biraz içimi dökmek, bir parçacık olsun ferahlamak istiyorum.


iç acısı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yürek acısı


iç açmak
Anlamı:

1. gönle ferahlık vermek, gönlü ferahlatmak


iç ağ
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yerel ağ


iç ağa
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Vezirlerin gözde uşağı


iç asalak
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Konakçının içinde yaşayan asalak

Örnek:

1. Sığır tenyası bir iç asalaktır.

1. Sığır tenyası bir iç asalaktır.


iç badem
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 badem içi


iç bağlamak
Anlamı:

1. iç tutmak


iç bakla
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 bakla içi


iç barış
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Ailede veya toplumda sağlanmış iç huzur


iç başkalaşım
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Püskürük magmaların, soğurdukları kültelerin etkisi altında, birleşimlerinden oluşan başkalaşım


iç bellek
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Bilgisayarın giriş çıkış kanalları kullanılmaksızın erişebildiği bellek


iç bölge
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Bir limanı ithalat ve ihracat etkinlikleri bakımından besleyen, ona çeşitli ulaşım yollarıyla bağlı, dar veya geniş bölge, art bölge, hinterlant


iç borç
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Devletin veya çeşitli kuruluşların yurt içinde piyasaya sürdüğü tahvil, bono vb. ile aldığı borç


iç borçlanma
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Devletin veya çeşitli kuruluşların yurt içinde piyasaya tahvil, bono vb. sürerek borç alma işi


iç bulantısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mide bulantısı


iç burukluğu
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kırgınlık

Örnek:

1. Günümüzde hiçbir ciddi düşünce adamı gelecekten söz ederken bir tedirginlik, bir iç burukluğu olmaksızın konuşamıyor.

1. Günümüzde hiçbir ciddi düşünce adamı gelecekten söz ederken bir tedirginlik, bir iç burukluğu olmaksızın konuşamıyor.


iç çamaşırı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fanila, külot, sütyen gibi tene, içe giyilen giysi


iç çekmek
Anlamı:

1. üzüntüyle derinden soluk almak

Örnek:

1. Hafif hafif iç çekmeler, tek hıçkırıklar, konser hâlinde ağlamalar.

1. Hafif hafif iç çekmeler, tek hıçkırıklar, konser hâlinde ağlamalar.


iç cep
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Palto, pardösü, ceket gibi giysilerin iki ön parçasına açılan cep

Örnek:

1. Borç senetleri, hesap pusulaları ceketlerimizin iç ceplerini şişmanlatır.

1. Borç senetleri, hesap pusulaları ceketlerimizin iç ceplerini şişmanlatır.


iç ceviz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 ceviz içi


iç çokgen
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bütün köşeleri aynı çember üzerinde olan çokgen


iç cümle
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir cümle içinde tümleç gibi kullanılan başka bir cümle, iç tümce

Örnek:

1. Bakan, aylıklar yılbaşından önce verilecektir, dedi.

1. Bakan, aylıklar yılbaşından önce verilecektir, dedi.


iç denetçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İç denetim görevlisi