Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ibare
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz

Örnek:

1. Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var?

1. Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var?


Lisan : Arapça ʿibāre

Telaffuz : iba:re

ibaret
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Oluşan, meydana gelen

Örnek:

1. Gene hep beraber, bir iki parçadan ibaret bulaşıklarını yıkamaya oturdular.

1. Gene hep beraber, bir iki parçadan ibaret bulaşıklarını yıkamaya oturdular.


Lisan : Arapça ʿibāret

Telaffuz : iba:ret

ibaret olmak (veya kalmak)
Anlamı:

1. -den oluşmak, meydana gelmek

Örnek:

1. Büyük önderin bize verdiği mükâfat bundan ibaret değildi.

1. Büyük önderin bize verdiği mükâfat bundan ibaret değildi.

2. ancak bu kadar olmak


ibate

İlgili Kelimeler:

iaşe ve ibate

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Barındırma


Lisan : Arapça ibāte

Telaffuz : iba:te

ibate etmek
Anlamı:

1. barındırmak


ibda
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yaratma, yoktan var etme


Lisan : Arapça ibdāʿ

Telaffuz : ibda:

ibdai
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Özgün

Örnek:

1. İbdai edebiyat.

1. İbdai edebiyat.


Lisan : Arapça ibdāʿī

Telaffuz : ibda:i:

ibibik
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çavuş kuşu

Örnek:

1. Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım

1. Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım


ibik

İlgili Kelimeler:

denizibiği, gaz ibiği, horozibiği, horoz ibiği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Horoz, hindi vb.nin tepesinde bulunan kırmızı deri uzantısı

Örnek:

1. Çocuğun yüzü ibik gibi kızardı.

1. Çocuğun yüzü ibik gibi kızardı.

2. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Bazı kemiklerde bulunan ve kasların tutunmasına yarayan, çizgi durumunda pürtüklü çıkıntı

3. Emzik

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Köşe, kenar, uç


ibikli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İbiği olan

Örnek:

1. Ak, kırmızı ibikli cins tavuklar vardı gözünün önünde.

1. Ak, kırmızı ibikli cins tavuklar vardı gözünün önünde.


ibiksi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İbiği andıran, ibiğe benzeyen, ibik gibi


ibis
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Leyleksilerden, Afrika ve Batı Asya'nın sulak yerlerinde yaşayan bir kuş, Mısır turnası (İbis aethiopica)


Lisan : Rumca

ibiş
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Orta oyununda çoğu kez aptal uşak rolünü oynayan komedyen

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Şapşal


ibiş gibi
Anlamı:

1. yüz ve davranışları gülünç olan (kimse)


iblağ
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ulaştırma, eriştirme

2. Bir şeyin miktarını tamamlama


Lisan : Arapça iblāġ

Telaffuz : ibla:ğı, l ince okunur

iblağ etmek
Anlamı:

1. ulaştırmak, eriştirmek

2. bir şeyin miktarını tamamlamak

Örnek:

1. Parasını yüz milyon liraya iblağ etmek için çalışıyor.

1. Parasını yüz milyon liraya iblağ etmek için çalışıyor.


iblis

İlgili Kelimeler:

kızıl iblis

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Şeytan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü, düzenci kimse

Örnek:

1. Ne iblistir o Sezai, bir ben bilirim, bir de Allah.

1. Ne iblistir o Sezai, bir ben bilirim, bir de Allah.


Lisan : Arapça iblīs

iblisane
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Şeytanca

Örnek:

1. Mektebi terk etmek isteyen bir talebeyi iblisane birtakım desiselerle kandırarak fikrinden döndürmüştü.

1. Mektebi terk etmek isteyen bir talebeyi iblisane birtakım desiselerle kandırarak fikrinden döndürmüştü.


Lisan : Arapça iblīs + Farsça -āne

Telaffuz : iblisa:ne

iblisçe
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şeytana yakışır

Örnek:

1. İblisçe bir buluş, herhâlde senin buluşun değil.

1. İblisçe bir buluş, herhâlde senin buluşun değil.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (ibli'sçe) Şeytanca


iblisçi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İblise bağlanan ve tapınan

2. İblisçe davranan


iblisçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İblisçi olma durumu


iblisçilik etmek
Anlamı:

1. iblisçe davranmak


ibne
Anlamı:

1. isim , isim , kaba konuşmada , kaba konuşmada , isim , isim , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Edilgin eş cinsel erkek, homoseksüel

2. ünlem , ünlem , hakaret yollu , hakaret yollu , ünlem , ünlem , hakaret yollu , hakaret yollu , Kızgınlıkla söylenen bir söz


Lisan : Arapça ubne

ibnelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İbne olma durumu

2. İbne gibi davranma durumu


ibnelik etmek
Anlamı:

1. kazık atmak, aldatmak