Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
açelya
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kokusuz, güzel renkli çiçekler açan bir bitki (Rhododendron)


Lisan : Rumca

Telaffuz : açe'lya

acem

İlgili Kelimeler:

acemaşiran, acembuselik, acemkürdi

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde


Lisan : Arapça ʿacem

Acem

İlgili Kelimeler:

Acem halayı, Acem işi, Acem kılıcı, Acem lalesi, Acem pilavı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İranlı

2. İran ülkesi


Özel: Evet

Lisan : Arapça ʿacem

Acem halayı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da oynanan bir halk oyunu


Acem işi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Döşemelik kumaşların üzerine renkli ipek iplikle işlenen, yer yer altın veya gümüş boncuklarla süslenmiş nakış


Acem kılıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki tarafı keskin olan kılıç


Acem kılıcı gibi
Anlamı:

1. her iki tarafı da idare edebilen, güvenilmez (kimse)


Acem lalesi
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Taşkırangillerden, turuncu ve sarı çiçekler açan, yıllık ve çok yıllık türleri olan, saksıda ve tarlada üretilebilen bir süs bitkisi, güneştopu


Acem pilavı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine safran ve zencefil eklenerek yapılan, İran usulü bir pilav türü


acemaşiran
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde kullanılan şet makamlarından biri


Lisan : Arapça ʿacem + ʿaşīrān

Telaffuz : acemaşi:ra:nı

acemborusu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Canlı kırmızı renkli çiçek açan, uzun boylu bir tür süs bitkisi (Bignonia radicams)


acembuselik
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde kullanılan birleşik bir makam


Lisan : Arapça ʿacem + Farsça bū-selīk

Telaffuz : acembu:selik

Acemce
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Farsça

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan


Özel: Evet

acemi

İlgili Kelimeler:

acemi ağası, acemi birliği, acemi çaylak, acemi er, acemi ocağı, acemi oğlanı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen

Örnek:

1. Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret.

1. Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret.

2. İşinde, mesleğinde yeni olan, toy

Örnek:

1. Acemi balıkçının ağından balıklar nasıl kaçarsa sen de zamanları öyle kaçırdın.

1. Acemi balıkçının ağından balıklar nasıl kaçarsa sen de zamanları öyle kaçırdın.

3. Bir yere, bir şeye yabancı olan

Örnek:

1. Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın.

1. Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın.

4. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Saraya yeni alınmış cariye


Lisan : Arapça ʿacemī

acemi ağası
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Hareme yeni alınan cariyelerin ağası


acemi birliği
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Acemi askerlere eğitim yaptırılan yer

2. Acemi erlerden oluşan birlik


acemi çaylak
Anlamı:

1. isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Deneyimsiz, toy, beceriksiz kimse


acemi er
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Askere yeni alınan ve eğitim dönemini henüz tamamlamamış er


acemi katır kapı önünde yük indirir
Anlamı:

1. `beceriksiz ve anlayışsız kişi, kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır` anlamında kullanılan bir söz


acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir
Anlamı:

1. `mesleğinde ustalaşmamış kimse, ilk denemelerini değersiz malzeme üzerine yapar` anlamında kullanılan bir söz


acemi ocağı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı ordusuna kapı kulu eri yetiştirmek için kurulan okul


acemi oğlanı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçeri Ocağında yetiştirilmek üzere tutsaklardan veya Hristiyanlardan devşirme yoluyla toplanan çocuk


acemice
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Toyca, beceriksizce, acemicesine

Örnek:

1. Yeni usul şiirimiz, zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu.

1. Yeni usul şiirimiz, zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu.


Telaffuz : acemi'ce

acemicesine
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Acemice


Telaffuz : acemi'cesine

acemileşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acemileşebilmek durumu