92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak acayipleşmek
Telaffuz : acayipleşi'vermek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Başkalaşmak, yadırganacak bir duruma gelmek
1. Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı.
1. Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı.
1. isim , isim , isim , isim , Acayip olma durumu, yabansılık, gariplik, tuhaflık
1. Burada bir acayiplik hissediyorum.
1. Burada bir acayiplik hissediyorum.
1. zarf , zarf , müzik , müzik , zarf , zarf , müzik , müzik , Gittikçe hızlanarak
Lisan : İtalyanca accelerando
Telaffuz : accelera'ndo
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , 343 servis sayısı
Lisan : İngilizce ace
acele posta
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi
1. Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor.
1. Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Vakit geçirmeden, tez olarak
1. Acele, bir karar vermek ihtiyacındayım.
1. Acele, bir karar vermek ihtiyacındayım.
3. isim , isim , isim , isim , Tez davranma gerekliliği
Lisan : Arapça ʿacele
1. çabuk davranmak, ivmek
1. Aman, acele etmeli, vakit geçiyor.
1. Aman, acele etmeli, vakit geçiyor.
2. telaş etmek, sabırsızlanmak
1. Acele etme, konuşuruz, sırası var.
1. Acele etme, konuşuruz, sırası var.
1. `ivmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. düşünüp taşınmadan ivedi olarak yapılan işten iyi sonuç alınamayacağını anlatan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Özel ücreti olan ve alıcısına hızlı bir biçimde teslim edilen posta
1. `iş yaparken acele eden şaşırır, işini bitiremez` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul
1. Bilmem buna aceleci mizacım müsaade edecek mi?
1. Bilmem buna aceleci mizacım müsaade edecek mi?
1. isim , isim , isim , isim , Aceleci olma durumu, ivecenlik
1. Yaya geçidinin yeşilleri yanınca acınacak bir acelecilikle, karşı kaldırımdakilere doğru atıldık.
1. Yaya geçidinin yeşilleri yanınca acınacak bir acelecilikle, karşı kaldırımdakilere doğru atıldık.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak
Lisan : Arapça ʿaceleten
Telaffuz : acele'ten
1. bir işi üstünkörü, özenmeden yapmak
1. Boşanma işlemleri devam ederken ev arama işini aceleye getirdiğime bin pişmanım.
1. Boşanma işlemleri devam ederken ev arama işini aceleye getirdiğime bin pişmanım.