92406 kayıt bulundu.
1. geçmişini araştırarak kötü amaçlı kullanmak için birisiyle ilgili bilgi edinmek
1. birinin ölmüşlerini yermek veya onlara sövmek
2. geçmişini araştırmak
1. isim , isim , isim , isim , Nostalji
1. Geçmişseverlikle suçlanışına bu dizeler karşı çıkıyor.
1. Geçmişseverlikle suçlanışına bu dizeler karşı çıkıyor.
Telaffuz : geçmi'şseverlik
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir geçmişi olmayan
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Geçmişi olmadan
1. Radyoda ağdalı yorumuyla sunduğu, gençliğimin sevdiğim şarkılarını aynı irkiltiyle dinliyorum. Bu gidişle geçmişsiz mi kalacağım?
1. Radyoda ağdalı yorumuyla sunduğu, gençliğimin sevdiğim şarkılarını aynı irkiltiyle dinliyorum. Bu gidişle geçmişsiz mi kalacağım?
1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , `artık iş işten geçti` anlamında kullanılan bir söz
1. daha önce aynı olayları yaşamış olmak, deneyimli olmak
1. Onun geçtiği yollardan geçtiğim için tahminlerim biraz daha kolaylaşıyor.
1. Onun geçtiği yollardan geçtiğim için tahminlerim biraz daha kolaylaşıyor.
Ön Takı : (birinin)
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Dilenci
2. Yoksul, fakir
Lisan : Farsça gedā
Telaffuz : geda:
eksik gedik
1. isim , isim , isim , isim , Bir düzey üstündeki yıkık, çatlak veya aralık, rahne
1. Kalenin gedikleri / Şekerdir yedikleri
1. Kalenin gedikleri / Şekerdir yedikleri
2. Dağ geçidi
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Boşluk, eksiklik
1. Kanunların gediğinden alabildiğine yararlanıp küpünü doldurmuş bir açıkgözdü.
1. Kanunların gediğinden alabildiğine yararlanıp küpünü doldurmuş bir açıkgözdü.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçlük, güç durum
1. Gedikten kurtulmak.
1. Gedikten kurtulmak.
5. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Yarma saldırısında düşman mevzilerinde açılan yer
6. tarih , tarih , tarih , tarih , Bir işi yapmak, bir şeyden yararlanmak yolunda verilen hak, imtiyaz
7. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Eksik dişli
1. giderilmesi çok güç bir eksiklik veya açık ortaya çıkmak
1. El yordamıyla ilerlemeyi sürdürürken, sanki karanlıkta bir gedik açılıyor, bir yerlerden içeriye ışık vuruyor.
1. El yordamıyla ilerlemeyi sürdürürken, sanki karanlıkta bir gedik açılıyor, bir yerlerden içeriye ışık vuruyor.
1. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , düşman mevzilerindeki zayıf bir noktadan giriş yeri açmak
başgedikli
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gediği olan
2. Müdavim
1. Neyse gel git, evin gediklilerinden olduk.
1. Neyse gel git, evin gediklilerinden olduk.
3. isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , Astsubay
1. Gedikli üstçavuşun Görçe'den Florina ile bağlantı kurması kolay olmadı.
1. Gedikli üstçavuşun Görçe'den Florina ile bağlantı kurması kolay olmadı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gedik olmak, gedik açılmak
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bıçak, keser vb.nin ağızları aşınmak
1. isim , isim , isim , isim , Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ge'diz
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Gedik açmak, çentmek, delmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Geğirme ihtimali bulunmak
1. Geğirebilsem açılır mıyım acaba? Sancı göğsümde hatta kolumda.
1. Geğirebilsem açılır mıyım acaba? Sancı göğsümde hatta kolumda.
2. Geğirme becerisi bulunmak