Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
aç kurt gibi
Anlamı:

1. büyük bir istekle


aç kurt yavrusunu yer
Anlamı:

1. `aç olan karnını doyurmak için canavarlığın en kötüsünü bile yapar` anlamında kullanılan bir söz


aç ne yemez, tok ne demez
Anlamı:

1. `yoksul kimse eline geçen şeyin iyisine kötüsüne bakmaz, varlıklı kişi ise en güzel şeylerde bile kusur bulur` anlamında kullanılan bir söz


aç susuz kalmak
Anlamı:

1. yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek

2. yoksul bir duruma düşmek


aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
Anlamı:

1. `insanlar, yokluğunu, yoksulluğunu çektikleri şeyler için olmayacak hayaller, düşler kurar` anlamında kullanılan bir söz


aç, yanından kaç
Anlamı:

1. aç atansa da kaç


acaba
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şüphe, kuşku

Örnek:

1. Aklınızda bir acaba kalmasın diye söyledim.

1. Aklınızda bir acaba kalmasın diye söyledim.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (a'caba:) Merak, kararsızlık veya kuşku anlatan bir söz, acep

Örnek:

1. Peki, yazarların, sanatçıların da ayrı bir cins olduğu ne zaman kabul edilecek acaba?

1. Peki, yazarların, sanatçıların da ayrı bir cins olduğu ne zaman kabul edilecek acaba?


Lisan : Arapça ʿacebā

Telaffuz : acaba:

açabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açabilmek işi


açabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Açma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Açmayı becermek

Örnek:

1. Şu Yaşar kaçakçılıkla başına bir bela açabilir.

1. Şu Yaşar kaçakçılıkla başına bir bela açabilir.


açacak

İlgili Kelimeler:

kalem açacağı, kitap açacağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç

2. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç

Örnek:

1. Salçanın tenekesini açacakla zor açtım.

1. Salçanın tenekesini açacakla zor açtım.

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Anahtar


açadurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açadurmak işi


açadurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Açmayı sürdürmek


Telaffuz : aça'durmak

açan
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı


acar
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Atılgan

2. Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik

Örnek:

1. Bunlar yarının kadın hakları savunucuları, acar avukatları olacak soydandırlar.

1. Bunlar yarının kadın hakları savunucuları, acar avukatları olacak soydandırlar.

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yeni


Lisan : Arapça ʿacar

Acar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güneybatı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk, Acara


Özel: Evet

açar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anahtar

2. Ön içki


Acara
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acar


Özel: Evet

acarlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acarlaşmak durumu


acarlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Acar duruma gelmek


acarlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acar olma durumu


acayibine gitmek
Anlamı:

1. yadırgamak, tuhafına gitmek


acayip
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı

Örnek:

1. Acayip ve tempolu bir ses geliyor.

1. Acayip ve tempolu bir ses geliyor.

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Şaşma anlatan bir söz

Örnek:

1. Öyle dedi ha?

1. Öyle dedi ha?

2. Acayip!

2. Acayip!


Lisan : Arapça ʿacāʾib

Telaffuz : aca:yip

acayip olmak
Anlamı:

1. yadırganacak bir duruma gelmek


acayipleşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acayipleşebilmek durumu


acayipleşebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Acayipleşme ihtimali veya imkânı bulunmak