gecikebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecikebilmek işi

gecikebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gecikme ihtimali veya imkânı bulunmak

gecikilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecikilmek durumu

gecikilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gecikme işi yapılmak

gecikiş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecikme işi

gecikme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecikmek işi, teehhür, rötar

Örnek:

1. Zaten gecikmemin sebebi evi aramak oldu.

1. Zaten gecikmemin sebebi evi aramak oldu.

gecikmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak

Örnek:

1. Tepeden tırnağa çamura, toza batmış, dize kadar çemrek kalabalığı görenler, bunda bir iş, mühim bir iş olduğunu anlamakta gecikmediler.

1. Tepeden tırnağa çamura, toza batmış, dize kadar çemrek kalabalığı görenler, bunda bir iş, mühim bir iş olduğunu anlamakta gecikmediler.

2. Bir taşıt zamanında kalkamamak veya zamanında varamamak

gecikmeli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gecikmesi olan, tehirli, rötarlı

gecikmesiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gecikmesi olmayan, rötarsız

gecikmişlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecikmiş olma durumu

Örnek:

1. Bunca gecikmişliğe rağmen o günlerin acısını çıkarabilmesine imkân tanımalıydı.

1. Bunca gecikmişliğe rağmen o günlerin acısını çıkarabilmesine imkân tanımalıydı.

geciktirebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geciktirebilmek işi

geciktirebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Geciktirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Geciktirmeye gücü yetmek

geciktirilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geciktirilmek işi

geciktirilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gecikmesine yol açılmak

geciktirim

Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , İzleyiciye herhangi bir olayın ortaya çıkacağına ilişkin ipuçları vererek onu sürekli bir bekleme, gerginlik, sıkıntı içinde bırakma biçimindeki anlatım

geciktirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geciktirmek işi, tehir

geciktirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Gecikmesine sebep olmak, tehir etmek

geçilebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçilebilmek işi

geçilebilmek fiil

Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Geçilme ihtimali veya imkânı bulunmak

geçiliş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçilme işi

geçilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçilmek işi

geçilmek fiil

Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Geçme işi yapılmak

Örnek:

1. Terkos köprüsü geçildikten sonra cümbüş tekrar başladı.

1. Terkos köprüsü geçildikten sonra cümbüş tekrar başladı.

2. Bırakmak, terk etmek

Örnek:

1. Anadan geçilir, yârdan geçilmez

1. Anadan geçilir, yârdan geçilmez

geçilmemek

Anlamı:

1. bol, çok, aşırı olmak

Örnek:

1. Çarşıda meyveden geçilmiyor.

1. Çarşıda meyveden geçilmiyor.

Ön Takı : (bir şeyden)

geçim

İlgili Kelimeler:

geçim derdi, geçim dünyası, geçim kapısı, geçim sıkıntısı, geçim yolu, geçim zorluğu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet

Örnek:

1. Geçimini dülgerlikle sağlardı.

1. Geçimini dülgerlikle sağlardı.

2. Anlaşma, uyum

Örnek:

1. Aralarında geçim yok.

1. Aralarında geçim yok.

geçim derdi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçim sıkıntısı

Örnek:

1. Geçim derdinden, dedikodudan, siyasetten ve takipten uzak bir dokunulmazlık.

1. Geçim derdinden, dedikodudan, siyasetten ve takipten uzak bir dokunulmazlık.