gece kuşu

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Geceleri gezmeyi seven kimse

2. Geceleri uyuyamayan kimse

3. Geceleri para karşılığı erkeklerle ilişki kuran kadın

Örnek:

1. Bekâr arkadaşlardan birisi gece kuşlarından gözüne kestirdiği bir tazeyi otele davet etti.

1. Bekâr arkadaşlardan birisi gece kuşlarından gözüne kestirdiği bir tazeyi otele davet etti.

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yarasa

gece mavisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyu mavi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

gece öğretimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yükseköğretim kurumlarında gece yapılan öğretim

gece silahlı, gündüz külahlı

Anlamı:

1. `kimseye sezdirmeden kötü işler yapan kimse` anlamında kullanılan bir söz

gece uçuşu

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Askerî amaçla uçakların geceleyin yaptığı uçuş

2. argo , argo , argo , argo , Erkeklerle geceleri para karşılığı ilişki kurma işi

Örnek:

1. Viyana'da en büyük caddelerde gece uçuşuna çıkan manga manga, bölük bölük kadınlara rastladık.

1. Viyana'da en büyük caddelerde gece uçuşuna çıkan manga manga, bölük bölük kadınlara rastladık.

gece yanığı

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Uçuk gibi birdenbire oluşan kabarcıklı deri döküntüsü

gece yarısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güneşin batması ile doğması arasındaki sürenin ortası

Örnek:

1. Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, hiç olmazsa, arkadaşım pekâlâ beni bekleyebilirdi.

1. Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, hiç olmazsa, arkadaşım pekâlâ beni bekleyebilirdi.

2. Gecenin ilerlemiş saatleri

Örnek:

1. Çok soğuk bir gece yarısı köye varıyor, muhtarın evine iniyorduk.

1. Çok soğuk bir gece yarısı köye varıyor, muhtarın evine iniyorduk.

gece yatısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geceyi bir yerde konuk olarak geçirme

Örnek:

1. Artık Ruhsar'la gelir, gece yatısına kalırız.

1. Artık Ruhsar'la gelir, gece yatısına kalırız.

gece yayı

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Güneşin gök küresinde bir gün boyunca çizdiği çemberin ufuk altında kalan parçası

geçebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçebilmek işi

geçebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Geçme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Belediye bu tahaccümün önüne geçebilmek için 'sevgi yumağı projesi'ni hayata geçiriyor.

1. Belediye bu tahaccümün önüne geçebilmek için 'sevgi yumağı projesi'ni hayata geçiriyor.

2. Geçmeye gücü yetmek

gececi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalışma sırası geceye rastlayan görevli

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gündüz erken saatlerde kendini yorgun, çalışmaktan bitkin hisseden kimse

Örnek:

1. Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz.

1. Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz.

gececilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gececi olma durumu

geçek

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çok geçilen yer, işlek yol

2. Küçük tahta köprü

geceki

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gece olan, gece yapılan

gecekondu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İmar ve yapı kanunlarına aykırı olarak başkalarına veya kamuya ait arazi veya arsalar üzerinde toprak sahibinin bilgisi ve rızası olmaksızın acele yapılmış konut, kondu

Örnek:

1. Gecekondunun ışıkları yanıyor ve her şey yolunda görünüyordu.

1. Gecekondunun ışıkları yanıyor ve her şey yolunda görünüyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Acele ile yapılıvermiş, derme çatma yapı

gecekondu gibi

Anlamı:

1. derme çatma yapılan (yapı)

gecekonducu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecekonduda oturan kimse, konducu

2. Gecekondu yapıp satan kimse, konducu

gecekonduculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecekonducu olma durumu, konduculuk

2. Gecekonducunun yaptığı iş, konduculuk

gecekondulaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecekondulaşmak işi

Örnek:

1. Büyükşehirlerimizin gecekondulaşması önlenmeli.

1. Büyükşehirlerimizin gecekondulaşması önlenmeli.

gecekondulaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gecekondu sayısı çoğalmak

geceleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecelemek işi

Örnek:

1. Zeytinyağı tüccarı kalp krizi geçirdiği günün ertesinde, burada gecelemeye kalkmamıştır herhâlde.

1. Zeytinyağı tüccarı kalp krizi geçirdiği günün ertesinde, burada gecelemeye kalkmamıştır herhâlde.

gecelemek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Geceyi bir yerde geçirmek

Örnek:

1. Gönül oralarda gecelemek, ertesi sabahı görmek istiyor.

1. Gönül oralarda gecelemek, ertesi sabahı görmek istiyor.

2. Gecenin geç saatlerine kadar bir şeyle uğraşmak

geceler gebedir

Anlamı:

1. `her sabah yeni olaylarla karşılaşırız` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Bir şeye karar vermeden, geceler gebedir gibi bir felsefe yaptıktan sonra, ayrıldılar.

1. Bir şeye karar vermeden, geceler gebedir gibi bir felsefe yaptıktan sonra, ayrıldılar.

gecelerce

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birçok gece, geceler boyu

Örnek:

1. Çetin, gecelerce bekleyip umutlarını yitirdikten sonra yalnızlıktan bunalmaya başlar.

1. Çetin, gecelerce bekleyip umutlarını yitirdikten sonra yalnızlıktan bunalmaya başlar.

Telaffuz : gecele'rce