92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Kocaeli iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ge'bze
geçdoğan, er geç
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belirli zamandan sonra olan
1. Gecenin geç ve yıldızsız bir saatiydi.
1. Gecenin geç ve yıldızsız bir saatiydi.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kararlaştırılan, beklenen veya alışılan zamandan sonra, erken karşıtı
1. Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç
1. Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç
1. çeşitli engeller yüzünden gerçekleşemeyen işlerde avunmak için söylenen bir söz
1. `kulak asma, önem verme!` anlamında kullanılan bir söz
1. Biz ev yaptırdık ama sen bize bakma, bizim paramız vardı. Geç efendim geç, bu işler sizin gibilerin harcı değil.
1. Biz ev yaptırdık ama sen bize bakma, bizim paramız vardı. Geç efendim geç, bu işler sizin gibilerin harcı değil.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Biraz geç olarak, geç saatlere yakın
1. Sağ olsun, akşamları evine biraz geççe gelir.
1. Sağ olsun, akşamları evine biraz geççe gelir.
Telaffuz : ge'ççe
1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Normal zamanından sonra doğan (bebek), postmatüre
Telaffuz : ge'çdoğan
gece bekçisi, gece gösterimi, gece gündüz, gece hayatı, gece işçiliği, gece kıyafeti, gecekondu, gece körlüğü, gece kulübü, gece kuşu, gece mavisi, gece öğretimi, gecesefası, gece uçuşu, gece yanığı, gece yarısı, gece yatısı, gece yayı, gecenin körü, yarı gece, ateş gecesi, Berat Gecesi, cuma gecesi, donanma gecesi, Kadir Gecesi, kandil gecesi, kına gecesi, Miraç Gecesi, Regaip Gecesi, sıra gecesi
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle saat 22.00'den itibaren gün ağarıncaya kadar geçen süre, tün, şeb
1. Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu.
1. Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu.
2. Bu süre içindeki karanlık
3. Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleyin düzenlenen toplantı
1. Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı.
1. Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı.
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Geceleyin
1. Yalnız gece oynatılan kuklalar da vardır.
1. Yalnız gece oynatılan kuklalar da vardır.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Karşılıklı iki yandan her biri, yaka
1. Suyun öteki geçesi.
1. Suyun öteki geçesi.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Herhangi bir saat başını geçerek, geçerken
1. Sekizi çeyrek geçe üçüncü kata çıkıp altı numaranın önünde durdu.
1. Sekizi çeyrek geçe üçüncü kata çıkıp altı numaranın önünde durdu.
1. isim , isim , isim , isim , Geceleyin iş yerlerini veya kuruluşları bekleyen kimse, ases
1. Yanından geçerken gece bekçisi düdüğünü öttürdü.
1. Yanından geçerken gece bekçisi düdüğünü öttürdü.
1. isim , isim , isim , isim , Gece yapılan sinema veya tiyatro gösterisi, suare
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Her zaman, ara vermeden, aralıksız
1. Senelerdir gece gündüz elektrik yüklü deneyler yapa yapa sinir küpüne döndüğüne inanırdı içten içe.
1. Senelerdir gece gündüz elektrik yüklü deneyler yapa yapa sinir küpüne döndüğüne inanırdı içten içe.
1. vaktin uygun olup olmadığına bakmamak, vakit seçmemek
2. bir işi sürekli olarak, ara vermeksizin yapmak
1. Gece gündüz demez ha bire okurlardı. Sonra başlarlardı yazmaya.
1. Gece gündüz demez ha bire okurlardı. Sonra başlarlardı yazmaya.
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Geceleyin yapılan hırsızlık
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle özel gecelerde giyilen, gösterişli, göz alıcı bayan giysisi, tuvalet, abiye
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Beslenmede A vitamini yetersizliğinden ortaya çıkan bir hastalık belirtisi, tavukkarası
1. isim , isim , isim , isim , Geceleri açık olan, dans etmek, müzik dinlemek ve gösteri izlemek için gidilen eğlence yeri
1. Gece kulübü binanın ta en dibindeydi, merdivenlerle iniliyordu.
1. Gece kulübü binanın ta en dibindeydi, merdivenlerle iniliyordu.