Gayya

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Cehennemde bulunduğu varsayılan bir kuyunun veya derenin adı

---

Özel: Evet

Lisan : Arapça ġayyā

Telaffuz : gayya:

gayya kuyusu

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Karmaşık işlerin döndüğü yer veya çok çapraşık durum, gayya

---

gayz

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Öfke, hınç

Örnek:

1. Tanrı'nın vermediği lütfu halk ondan diler / Ansızın gayza döner en riyasız sevgiler

1. Tanrı'nın vermediği lütfu halk ondan diler / Ansızın gayza döner en riyasız sevgiler

---

Lisan : Arapça ġayż

gayzer

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Kaynaç

---

Lisan : Fransızca geyser

gayzerit

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Kaynaç taşı

---

Lisan : Fransızca geysérite

gaz

İlgili Kelimeler:

gaz beton, gaz bombası, gaz boyaması, gaz dedektörü, gaz göstergesi, gazhane, gazışı, gazışıl, gaz ibiği, gaz korozyonu, gaz lambası, gaz maskesi, gaz ocağı, gazölçer, gaz ölçümü, gaz pedalı, gaz sayacı, gaz sobası, gaz taşı, gaz yağı, gaz yuvarı, çürük gaz, doğal gaz, doğal gaz sayacı, dökme gaz, ham gaz, tam gaz, tüp gaz, zehirli gaz, bağırsak gazı, bataklık gazı, biber gazı, egzoz gazı, elektron gazı, gübre gazı, hardal gazı, hava gazı, hava gazı sayacı, kan gazı, maden gazı, asal gazlar, soy gazlar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Normal basınç ve sıcaklıkta olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapma özelliğinde olan akışkan madde

2. Gaz yağı

Örnek:

1. Aklıma geldi, kilerden bir teneke gaz çıkarttım.

1. Aklıma geldi, kilerden bir teneke gaz çıkarttım.

3. Sindirim borusunda, ağızdan yutulan hava ile mayalanma sonucu oluşan uçucu maddelerin karışması

Örnek:

1. Midede gaz olmak.

1. Midede gaz olmak.

4. Gaz lambası

Örnek:

1. Gözümü açtım ki gazlardan ikisi de sönmüş.

1. Gözümü açtım ki gazlardan ikisi de sönmüş.

5. Doğal gaz

---

Lisan : Fransızca gaz

gaz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tül

---

Lisan : Fransızca gaze

gaz beton

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Kuvarsit, sünger taşı vb. malzeme kullanılarak tuğla biçimi verilmiş beton yapı malzemesi

---

gaz bombası

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , İçinde, atıldığında canlılara zarar verecek gazlar bulunan bomba

---

gaz boyaması

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , En son işlem olarak gaz yağına sokularak boyaları sabitleştirilmiş olan başlık, başörtüsü

Örnek:

1. Yol yol ağarmış saçlarını gaz boyamasının altına saklamış.

1. Yol yol ağarmış saçlarını gaz boyamasının altına saklamış.

---

gaz dedektörü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boru hatlarıyla taşınan gazın kontrol edilen ortamda bulunup bulunmadığını tespit eden cihaz

---

gaz göstergesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıvılaştırılmış petrol gazı ile çalışan motorlu araçlarda gazın düzeyini gösteren alet

---

gaz ibiği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gaz lambasının gazın yanması için üzerinde fitil bulunan ağzı

---

gaz korozyonu

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Metal yüzeyinde sadece gazların pas oluşmasına yol açması

---

gaz lambası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine konan gaz yağını bir fitil yardımıyla yakan, şişeli, türlü biçimlerde lamba, gaz

Örnek:

1. Masanın üstünde hâlâ yanan gaz lambasını üfleyerek söndürdüm.

1. Masanın üstünde hâlâ yanan gaz lambasını üfleyerek söndürdüm.

---

gaz maskesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zehirli gazlardan korunmak amacıyla özel olarak yapılmış, ağız ve burnu kapatan gereç

Örnek:

1. Bunların hemen hepsi cici bici el çantaları yerine gaz maskeleri taşımakta idi.

1. Bunların hemen hepsi cici bici el çantaları yerine gaz maskeleri taşımakta idi.

---

gaz ocağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gaz yağıyla yanan ocak

Örnek:

1. Cezvedeki süt çoktan taşmış, gaz ocağının her tarafına köpük köpük yayılırken ateşi de söndürmüştü.

1. Cezvedeki süt çoktan taşmış, gaz ocağının her tarafına köpük köpük yayılırken ateşi de söndürmüştü.

---

gaz ölçümü

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Gazların hacim, yoğunluk vb. niteliklerinin ölçülmesi, gazometri

---

gaz pedalı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Motorlu taşıtlarda aracın hızını ayarlamaya yarayan aygıt

---

gaz sayacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinden geçen gazın ne kadar olduğunu ölçen araç, doğal gaz sayacı, hava gazı sayacı

---

gaz sobası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine konan gaz yağının yanmasıyla ısınan soba

---

gaz taşı

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Bileme işinde kullanılan bir tür taş

---

gaz vermek

Anlamı:

1. motorlu taşıtlarda gaz pedalına basmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , dolduruşa getirmek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , coşturmak

---

gaz yağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ham petrolün 150-250 °C'ler arasında işlenmesiyle elde edilen renksiz veya sarı renkte akaryakıt

---

gaz yuvarı

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Atmosfer

---