gayret etmek

Anlamı:

1. emekle çalışmak, çabalamak, uğraşmak

Örnek:

1. Geceden hazırladığım poşeti alıp ses çıkarmamaya gayret ederek indim katları.

1. Geceden hazırladığım poşeti alıp ses çıkarmamaya gayret ederek indim katları.

gayret göstermek

Anlamı:

1. çaba harcamak, başarmak için çalışmak

Örnek:

1. Azar azar fakat ısrarlı bir gayret göstermeye başladı.

1. Azar azar fakat ısrarlı bir gayret göstermeye başladı.

gayret kuşağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Babaevinden çıkarken aile büyükleri veya erkek kardeşlerinden biri tarafından gelinin beline dolanan kırmızı kuşak

gayret vermek

Anlamı:

1. isteklendirmek, özendirmek, yüreklendirmek

gayrete gelmek

Anlamı:

1. bir işi yapmaya veya bitirmeye özenmek; canlanmak

Örnek:

1. Ekmeğini zeytinyağına banıp öyle lezzetli bir yiyişi vardı ki ben de gayrete gelmiştim onunla.

1. Ekmeğini zeytinyağına banıp öyle lezzetli bir yiyişi vardı ki ben de gayrete gelmiştim onunla.

gayretine dokunmak

Anlamı:

1. bir işi yapamayacağını ileri sürenlere kızarak veya kendisinin yapması beklenen işi başkasının yapmasından utanç duyarak başarmaya çalışmak

gayretkeş

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Çalışkan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yan tutan, kayıran

Örnek:

1. Gayretkeş bir polise kızdı.

1. Gayretkeş bir polise kızdı.

Lisan : Arapça ġayret + Farsça -keş

gayretkeşlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gayretkeş olma durumu

Örnek:

1. Bu gayretkeşliğin er geç tavsayacağını biliyordu.

1. Bu gayretkeşliğin er geç tavsayacağını biliyordu.

gayretlendirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gayretlendirmek işi

gayretlendirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Gayretlenme işini yaptırmak

gayretlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gayretlenmek işi

gayretlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çalışma isteği duymak veya çalışma isteği artmak

gayretli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çalışkan, çaba gösteren

gayretlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gayretli olma durumu

gayretsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çalışmayan, çaba göstermeyen

gayretsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gayretsiz olma durumu

gayri

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gayrı

Örnek:

1. Sık sık görüşürüz gayri.

1. Sık sık görüşürüz gayri.

Lisan : Arapça ġayr

Telaffuz : ga'yri

gayrı

İlgili Kelimeler:

ayrı gayrı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başka, diğer

2. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , (ga'yrı) Artık, bundan böyle

gayriahlaki

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ahlaka aykırı olan

Lisan : Arapça ġayr + aḫlāḳī

Telaffuz : ga'yriahla:ki:, l ince okunur

gayriciddi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ciddi olmayan

Lisan : Arapça ġayr + ciddī

Telaffuz : ga'yriciddi:

gayriciddilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gayriciddi olma durumu

gayriihtiyari

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , İstemeksizin, düşünmeden, elinde olmayarak

Örnek:

1. Can acısıyla gayriihtiyari boğuk bir ses fırladı ağzımdan.

1. Can acısıyla gayriihtiyari boğuk bir ses fırladı ağzımdan.

Lisan : Arapça ġayr + iḫtiyārī

Telaffuz : ga'yriihtiya:ri:

gayriinsani

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İnsanlık dışı

Lisan : Arapça ġayr + insānī

Telaffuz : ga'yriinsa:ni:

gayriiradi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , felsefe , felsefe , İstençsiz

Lisan : Arapça ġayr + irādī

Telaffuz : ga'yriira:di:

gayrikabil

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Çözümü olmayan

Lisan : Arapça ġayr + ḳābil

Telaffuz : ga'yrika:bil