92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Batı
1. Beni körü körüne bir Garp medeniyetinin âşıkı zannetmeyiniz.
1. Beni körü körüne bir Garp medeniyetinin âşıkı zannetmeyiniz.
Özel: Evet
Telaffuz : garbı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Batıcı
1. Bu sefer de Garpçılara hesap vermeye mecbur olacaktı.
1. Bu sefer de Garpçılara hesap vermeye mecbur olacaktı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Batı örneklerine benzer
1. Asfalt yollar etrafında tam Garpkâri caddeler vardı.
1. Asfalt yollar etrafında tam Garpkâri caddeler vardı.
Telaffuz : garpkâ:ri
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Batılılaşmak
1. Büyücek memurların, eski devirden kalma paşaların ve bir parça zengin olanların aileleri suni bir kibar âlemi yapmaya çalışırlar ve esaslarını feda ederek sözde Garplılaşırlar, Frenkleşirler.
1. Büyücek memurların, eski devirden kalma paşaların ve bir parça zengin olanların aileleri suni bir kibar âlemi yapmaya çalışırlar ve esaslarını feda ederek sözde Garplılaşırlar, Frenkleşirler.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ağaç dikmeler, ağaçlandırmalar
1. Ruslar arazinin tabiatından istifade ettiler, nihayetsiz garsiyat sayesinde sıtmayı tamamen öldüremedilerse bile şiddetini pek çok kırdılar.
1. Ruslar arazinin tabiatından istifade ettiler, nihayetsiz garsiyat sayesinde sıtmayı tamamen öldüremedilerse bile şiddetini pek çok kırdılar.
Lisan : Arapça ġarsiyyāt
Telaffuz : garsiya:tı
başgarson, şef garson
1. isim , isim , isim , isim , Lokanta, pastane, kahvehane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden kimse
1. Öğle yemeklerinde garson olarak çalışacak, buna karşılık öğle ve akşam yemeklerini lokantadan yiyecekti.
1. Öğle yemeklerinde garson olarak çalışacak, buna karşılık öğle ve akşam yemeklerini lokantadan yiyecekti.
Lisan : Fransızca garçon
1. isim , isim , isim , isim , Bazı erkeklerin, evlilik dışı ilişkiler için kendi konutlarından ayrı olarak tuttukları özel konut
1. Belli ki oğlan burayı platonik sevişmelerin garsoniyeri yapmış.
1. Belli ki oğlan burayı platonik sevişmelerin garsoniyeri yapmış.
Lisan : Fransızca garçonnière
başgarsonluk, şef garsonluk
1. isim , isim , isim , isim , Garson olma durumu
1. Garsonluk bilmediğimden patronum beni önce bulaşıkçılığa verdi.
1. Garsonluk bilmediğimden patronum beni önce bulaşıkçılığa verdi.
2. Garsonun görevi
1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi zorla, izinsiz almak
Lisan : Arapça ġaṣb+ Türkçe etmek
Telaffuz : ga'sbetmek
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İç bulantısı
2. Kusma
Lisan : Arapça ġas̱eyān
Telaffuz : gaseya:nı
1. kusmak
1. O, hem gaseyan ediyor hem göğsünü, bağrını paralıyor.
1. O, hem gaseyan ediyor hem göğsünü, bağrını paralıyor.
gasilhane, gasletmek
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Ölü yıkama
Lisan : Arapça ġasl
1. isim , isim , isim , isim , Ölü yıkama yeri
Lisan : Arapça ġasl + Farsça ḫāne
Telaffuz : gasilha:ne
gaşyolmak
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kendinden geçme, bayılma
Lisan : Arapça ġaşy
1. -i , -i , -i , -i , Ölüyü yıkamak
Lisan : Arapça ġasl + Türkçe etmek
Telaffuz : ga'sletmek
gasbetmek, yetki gasbı
1. isim , isim , isim , isim , Bir malı sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma
Lisan : Arapça ġaṣb