92406 kayıt bulundu.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , İspiyonlamak
1. Ona, Celâl seni müdüre gammazlıyor, haberin olsun, dedi.
1. Ona, Celâl seni müdüre gammazlıyor, haberin olsun, dedi.
1. isim , isim , isim , isim , Kauçuktan yapılmış, su geçirmeyen yağmurluk
1. İçeriye gamselelerini giymiş, gök gözlü bir adam giriyor. Sarı saçlı, gök gözlü bir civanmış.
1. İçeriye gamselelerini giymiş, gök gözlü bir adam giriyor. Sarı saçlı, gök gözlü bir civanmış.
Lisan : Rumca
Telaffuz : gamse'le
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaygısı, tasası, sıkıntısı, üzüntüsü olmayan
1. Sesi taze, pürüzsüz ve gamsızdı.
1. Sesi taze, pürüzsüz ve gamsızdı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Olayları kendine dert etmeden geçiştiren, aldırış etmeyen, tasasız, vurdumduymaz
1. Zavallı anneciğin çok şen, güler yüzlü, gamsız bir kadındı.
1. Zavallı anneciğin çok şen, güler yüzlü, gamsız bir kadındı.
1. isim , isim , isim , isim , Gamsız olma durumu, tasasızlık
1. Aydın kişilerin genelde neme gerekçiliği ve gamsızlığı, güzelim ülkemizi tehlikelere sürüklüyor.
1. Aydın kişilerin genelde neme gerekçiliği ve gamsızlığı, güzelim ülkemizi tehlikelere sürüklüyor.
1. isim , isim , isim , isim , Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldüklerinde daha iyi görülen küçük çukur
1. Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi.
1. Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi.
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Yan bakış, göz süzme, sitemli bakma
1. Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar
1. Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar
Lisan : Arapça ġamze
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gamzesi olan
1. Kadının falı iyi çıkmış olmalıydı ki yanaklarında gamzeli gülücükler açmıştı.
1. Kadının falı iyi çıkmış olmalıydı ki yanaklarında gamzeli gülücükler açmıştı.
1. isim , isim , isim , isim , Gana halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
Özel: Evet
Telaffuz : ga'nalı
1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Bir maden cevherini, bir değerli taşı saran değersiz madde
2. Maden cevher damarının işletilemeyen değersiz bölümü
Lisan : Fransızca gangue
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Suyun dibini tarayan, sünger avcılığında kullanılan tekne türü
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Sinirlerde ve lenf damarlarında yer yer ortaya çıkan yuvarlak şişlik
2. Merkezî sinir sistemi dışında bulunan hücre gövdelerinin oluşturduğu kitle
Lisan : Fransızca ganglion
1. isim , isim , isim , isim , Yasa dışı işler yapan çete üyesi
1. Gangster filmleri çoklukla gençler arasında öykünme isteği uyandırır.
1. Gangster filmleri çoklukla gençler arasında öykünme isteği uyandırır.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir çıkar için her türlü kötülüğü yapan kimse
1. Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar.
1. Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar.
Lisan : Fransızca gangster
Telaffuz : ga'ngster
1. isim , isim , isim , isim , Gangster olma durumu
1. Yasalar gangsterliği önler.
1. Yasalar gangsterliği önler.
gani gani, gani gönüllü, gönlü gani
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Zengin, varlıklı
1. Sen bir gani sultansın / Canlar içinde cansın
1. Sen bir gani sultansın / Canlar içinde cansın
2. Bol, çok
Lisan : Arapça ġanī
Telaffuz : gani:
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bol bol
1. Allah gani gani rahmet eyleye.
1. Allah gani gani rahmet eyleye.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Cömert, eli açık (kimse)
1. isim , isim , isim , isim , Savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mal
1. Burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı.
1. Burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı.
2. Bir rastlantı sonucu ele geçen kazanç veya imkân
3. Yağma sonrasında elde kalan mal, çalıntı
Lisan : Arapça ġanīmet
Telaffuz : gani:met
altılı ganyan, beşli ganyan, dörtlü ganyan, üçlü ganyan
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , At yarışlarında birinciliği kazanan (at)
2. isim , isim , isim , isim , Bu at için alınan bilet
Lisan : Fransızca gagnant
1. bir at yarışında resmî programda yer alan atın numarasını taşıyan bileti alarak onun birinci gelmesi tahmini üzerine para yatırmak