gagalı

İlgili Kelimeler:

gagalı memeli, gagalı memeliler, kılıç gagalı, süzgeç gagalılar

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gagası olan

2. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gagaburun

gagalı memeli

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tek deliklilerin gagalı memeliler familyasından, vücudu yumuşak tüylerle kaplı, eti yenen, Avustralya ve Tasmanya ırmaklarında yaşayan bir tür memeli, ornitorenk (Ornithorhynchus anatinus)

gagalı memeliler

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örnek türü gagalı memeli olan, tek delikliler takımının bir familyası

gagamsı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gagayı andıran, gagaya benzeyen, gaga gibi

gagasından yakalamak

Anlamı:

1. bir kimseyi karşı koyamayacak duruma getirmek

Gagavuz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyük çoğunluğu Moldova'da, az bir kısmı Deliorman, Dobruca, Beserabya ve Ukrayna'da oturan Ortodoks Türk halkı veya bu halktan olan kimse

Özel: Evet

Gagavuzca

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gagavuz Türkçesi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu Türkçeyle yazılmış olan

Özel: Evet

gâh

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Ara sıra

Lisan : Farsça gāh

Telaffuz : gâ:h

gâhi

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Ara sıra

Lisan : Farsça gāhī

Telaffuz : gâ:hi:

gâhice

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Zaman zaman

Telaffuz : gâ:hi:ce

gaile

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sıkıntı, dert, keder, üzüntü

Örnek:

1. Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür.

1. Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür.

2. Uğraştırıcı iş, çekilmesi zor yük

3. İstenmeyen durum, baş belası

Lisan : Arapça ġāʾile

Telaffuz : ga:ile

gaileli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başa dert olan, üzüntü veren, gaile çıkaran

Örnek:

1. Çok gaileli bir iş.

1. Çok gaileli bir iş.

2. Sıkıntısı olan, dertli

Örnek:

1. Ne gaileli başım var.

1. Ne gaileli başım var.

gailesiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gaile çıkarmayan

Örnek:

1. Gailesiz iş.

1. Gailesiz iş.

2. Gailesi olmayan, dertsiz, huzurlu, dinç

Örnek:

1. Gailesiz baş olmaz.

1. Gailesiz baş olmaz.

gailesizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gailesiz olma durumu, dertsizlik

gaip

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görünmez âlem

Örnek:

1. Gaipten bir ses geldi.

1. Gaipten bir ses geldi.

2. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Göz önünde olmayan, hazır bulunmayan, nerede olduğu bilinmeyen

3. eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Üçüncü kişi

Lisan : Arapça ġāʾib

Telaffuz : ga:ip

gaiplik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gaip olma durumu

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Bir kimsenin ölüm tehlikesi içinde kaybolması veya kendisinden uzun süre haber alınmaması sonucu yargıç kararı ile kişiliğine son verilmesi

gaipten haber vermek

Anlamı:

1. kendisinde manevi güç olduğuna inanılan kimse, gelecekte neler olacağından veya bilinmeyen âlemden haber vermek

gaita

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İnsan dışkısı

Lisan : Arapça ġāʾiṭa

gak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karganın çıkardığı ses

gaklama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gaklamak işi

gaklamak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karga, `gak` diye ses çıkarmak

gala

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resmî bir törenden sonra yapılan büyük ve gösterişli şölen

2. Ön gösterim

Örnek:

1. Yalnız bir gece için ecnebilere verdiği bir Kontes Maritza galasını da hiç unutamazdı.

1. Yalnız bir gece için ecnebilere verdiği bir Kontes Maritza galasını da hiç unutamazdı.

Lisan : İtalyanca gala

Telaffuz : ga'la

galaksi

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Gök ada

Örnek:

1. Evrende milyonlarca galaksi, her galakside milyonlarca güneş var.

1. Evrende milyonlarca galaksi, her galakside milyonlarca güneş var.

Lisan : Fransızca galaxie

Telaffuz : l ince okunur

galalit

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arı kazeinden oluşan ve birçok işte kullanılan plastik bir madde

Lisan : Fransızca galalithe

Telaffuz : l'ler ince okunur

galat

İlgili Kelimeler:

galatıhis, galatımeşhur

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yanlış kelime veya söz

2. Yanılma

Örnek:

1. Bu garip his galatının adını hasret değil, alışkanlık koymuştu.

1. Bu garip his galatının adını hasret değil, alışkanlık koymuştu.

Lisan : Arapça ġalaṭ