Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
fulya balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Fulya balığıgillerden, yan kanatları çok geniş, kuyruğu testere gibi dişli bir tür balık (Myliobatis aquila)


fulya balığıgiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örnek hayvanı fulya balığı olan omurgalı hayvanlar sınıfı


füme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duman rengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Füme çorap.

1. Füme çorap.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tütsü ile kurutulmuş (balık, et)


Lisan : Fransızca fumé

fümerol
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz


Lisan : Fransızca fumerolle

funda

İlgili Kelimeler:

funda sıçanı, funda tavuğu, funda toprağı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Süpürge otu


Lisan : Rumca

Telaffuz : fu'nda

funda sıçanı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Şili ve Peru'da yaşayan, kemiriciler takımından bir tür memeli (Octadon degus)


funda tavuğu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Avustralya'da yaşayan tavuksulardan bir tür kuş (Cathetfurus lathami)


funda toprağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Funda yapraklarının çürümesiyle oluşan ve gübre olarak yararlanılan toprak


fundagiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Fundalar takımından, bayağı funda veya süpürge çalısı, açelya, yaban mersini, koca yemiş gibi çoğu her zaman yeşil birçok çalı ve ağaççığı içine alan bir bitki familyası


fundalar
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Fundagillerle birlikte bunlara benzeyen daha başka familyaları da içinde toplayan bir bitki takımı


fundalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Funda ile kaplı yer

Örnek:

1. Çok geçmeden bölük, arkasında ince bir toz bulutu bırakıp dikenli fundalıklar arasından tespih dizisi gibi aktı.

1. Çok geçmeden bölük, arkasında ince bir toz bulutu bırakıp dikenli fundalıklar arasından tespih dizisi gibi aktı.


fundamentalist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Kökten dinci


Lisan : Fransızca fondamentaliste

fundamentalizm
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Kökten dincilik


Lisan : Fransızca fondamentalisme

füniküler
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekmeli vagon


Lisan : Fransızca funiculaire

fünye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Barut vb. patlayıcı maddeleri ateşlemek için kullanılan kapsül

2. Topu ateşlemek için falya deliğine konulan araç


Lisan : İtalyanca fune

Telaffuz : fü'nye

furgon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yolcu katarlarına eklenen yük vagonu


Lisan : Fransızca fourgon

Fürs
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Eski Fars halkından olan kimse


Özel: Evet

füru
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dallar, kollar, ayrıntılar

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Çocuklar, torunlar


Lisan : Arapça furūʿ

Telaffuz : füru:

fürumaye
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sütü bozuk, mayası bozuk, soysuz


Lisan : Farsça furū + māye

Telaffuz : füru:ma:ye

furya
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olağandan çok fazla bulunma durumu

Örnek:

1. O satış furyası içinde herkes birbirine kitabı okuyup okumadığını soruyor.

1. O satış furyası içinde herkes birbirine kitabı okuyup okumadığını soruyor.


Lisan : İtalyanca furia

Telaffuz : fu'rya

füsun
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Büyü

Örnek:

1. Bazen titrek sular üstüne garip bir füsunla dökülmüş ışıktan bir servinin serildiği görülürdü.

1. Bazen titrek sular üstüne garip bir füsunla dökülmüş ışıktan bir servinin serildiği görülürdü.


Lisan : Farsça fusūn

füsunkâr
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Büyülü


Lisan : Farsça fusūnkār

füsunlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Büyülü

Örnek:

1. Başında ağır ve paha biçilmez emsalsiz ve füsunlu bir taç gibi duruyordu.

1. Başında ağır ve paha biçilmez emsalsiz ve füsunlu bir taç gibi duruyordu.


fut
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayak


Lisan : İngilizce foot

futa
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Dar, uzun ve hafif bir yarış kayığı, kik

Örnek:

1. Kayıkhanelerin loş kemerinde kızağa çekilmiş kılıflar içinde futalar.

1. Kayıkhanelerin loş kemerinde kızağa çekilmiş kılıflar içinde futalar.


Lisan : Rumca