formalık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Forma yapmak için ayrılmış, forma yapmaya uygun

Örnek:

1. Formalık kumaş.

1. Formalık kumaş.

2. Herhangi bir sayıda forması olan

Örnek:

1. Kitap dediği tek formalık şeylerdi.

1. Kitap dediği tek formalık şeylerdi.

formalist

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biçimci

2. Bürokrat

Lisan : Fransızca formaliste

formalite

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Yerine getirilmesi kanunca zorunlu kılınan işlem

Örnek:

1. Dedim ya, bir miras davasının formaliteleriyle hiçbir alakam yok.

1. Dedim ya, bir miras davasının formaliteleriyle hiçbir alakam yok.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Önem verilmediği hâlde bir zorunluluğa bağlı olarak yapılan biçimsel davranış

Örnek:

1. Bir iki formalite sualinden sonra taburcu edilen birkaç çocuk...

1. Bir iki formalite sualinden sonra taburcu edilen birkaç çocuk...

Lisan : Fransızca formalité

formaliteci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özellikle resmî işlerde yöntemlere, tüzüklere sıkı sıkıya bağlanıp işlerin yürümesini güçleştiren kimse

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Biçimci

3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bir işi olduğundan fazla abartan, kurallara gereğinden fazla bağlı olan

formalitecilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Formaliteci olma durumu

formaliteli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Formalitesi olan

formalitesiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Formalitesi olmayan

formalizm

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Biçimcilik

Lisan : Fransızca formalisme

formasyon

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçimlenme

2. eğitim bilimi , eğitim bilimi , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Yetişim

Lisan : Fransızca formation

format

Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Biçim (II)

2. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Boyut

Lisan : İngilizce format

format atmak (veya çekmek)

Anlamı:

1. biçimlendirmek

formatlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Formatlamak işi

formatlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Biçimlendirmek

formatlatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Formatlatmak işi

formatlatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Formatlama işini yaptırmak

formatlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bilgisayarda kullanılabilir duruma getirilmiş

2. Bilgisayarda zararlı ögelerden temizlenmiş (disket)

formatör

Anlamı:

1. isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Belirli bir alanda özel bir eğitimden geçirilerek yetiştirilen öğretici

Lisan : Fransızca formatuer

formatsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bilgisayarda kullanılabilir duruma getirilmemiş

2. Bilgisayarda zararlı ögelerden temizlenmemiş (disket)

formatsızlık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Formatsız olma durumu

formda olmak

Anlamı:

1. gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak

Örnek:

1. Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır.

1. Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır.

formdan düşmek

Anlamı:

1. güç ve yeteneği yitirmek

formel

İlgili Kelimeler:

formel eğitim

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biçimsel

2. Resmî

Lisan : Fransızca formel

formel eğitim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örgün eğitim

formellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçimsellik

2. Resmîlik

formen

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ustabaşı

2. İşçilerin düzenli ve verimli çalışmasını sağlayan ve işçiler üzerinde otoritesi olan işçi

Lisan : İngilizce foreman