Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
fonetik
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ses bilgisi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sesçil

Örnek:

1. Fonetik yazım.

1. Fonetik yazım.


Lisan : Fransızca phonétique

fonetikçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ses bilgisi ile uğraşan, ses bilgisi uzmanı


fonksiyon
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , İşlev

Örnek:

1. Yıllardan beri kontrol edilmeyen hortumlar delik olduğundan pek bir fonksiyonu olmamış.

1. Yıllardan beri kontrol edilmeyen hortumlar delik olduğundan pek bir fonksiyonu olmamış.

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir veya birçok değeri değişebilen niceliklere bağlı olarak değişen nicelik

3. kimya , kimya , kimya , kimya , Bir birleşikteki herhangi bir madde grubunun kimyasal görevi, bu görevi nitelendiren özelliklerin tamamı


Lisan : Fransızca fonction

fonksiyonalizm
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , İşlevcilik


Lisan : Fransızca fonctionnalisme

fonksiyonel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşlevsel

2. kimya , kimya , kimya , kimya , Bir kimyasal fonksiyon ile ilgili


Lisan : Fransızca fonctionnel

fonksiyonellik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşlevsellik


fonograf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gramofon

Örnek:

1. Kapıya daha yakın bir yerde belki o yüzden girerken farkına varamadığım bir de borulu fonograf.

1. Kapıya daha yakın bir yerde belki o yüzden girerken farkına varamadığım bir de borulu fonograf.


Lisan : Fransızca phonographe

fonografi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Seslerin gerektikçe tekrarlanmasını sağlamak için bunların titreşimlerini, madde üzerine iz olarak geçirme yöntemi


Lisan : Fransızca phonographie

fonojenik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sesi radyoya veya fonografa uygun olan (kimse)


Lisan : Fransızca phonogénique

fonolit
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Sesli taş


Lisan : Fransızca phonolite

fonolog
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ses bilimci


Lisan : Fransızca phonologue

Telaffuz : l ince okunur

fonoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ses bilimi


Lisan : Fransızca phonologie

Telaffuz : l ince okunur

fonolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Ses bilimsel


Lisan : Fransızca phonologique

Telaffuz : l ince okunur

fonotelgraf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Telefonla iletilen telgraf


Lisan : Fransızca phonotélégraphe

font
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dökme demir


Lisan : İngilizce font

font
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazı karakteri


Lisan : İngilizce fount

fora
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Yelken açtırma, mayna karşıtı

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Yelkenleri açtırmak için verilen komut

Örnek:

1. Fora yelken!

1. Fora yelken!


Lisan : İtalyanca fuori

Telaffuz : fo'ra

fora
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayakkabı üstüyle pençesi arasına konulan parça


Telaffuz : fo'ra

fora etmek
Anlamı:

1. açmak, çözmek

Örnek:

1. Diğeri ise yelkeni fora etti.

1. Diğeri ise yelkeni fora etti.

2. açmak, çıplak duruma getirmek

Örnek:

1. Gözlerine sürme çeken, kolunu ve omzunu fora eden kız yani ben, kendime yabancı geliyordum.

1. Gözlerine sürme çeken, kolunu ve omzunu fora eden kız yani ben, kendime yabancı geliyordum.

3. argo , argo , argo , argo , çıkarmak

Örnek:

1. Arkadaşlar da derinliğine bir samimiyetle ceketlerini fora etmişler.

1. Arkadaşlar da derinliğine bir samimiyetle ceketlerini fora etmişler.

4. argo , argo , argo , argo , bıçak, tabanca vb.ni çekip çıkarmak


forint
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Macar para birimi


Lisan : Macarca forint

fork-lift
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 çatal kaldıraç


Lisan : İngilizce fork-lift

form
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçim, şekil

Örnek:

1. Dünyada hangi nesil kullandığı şiir formunun ismiyle anılır?

1. Dünyada hangi nesil kullandığı şiir formunun ismiyle anılır?

2. Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu

3. İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge


Lisan : Fransızca forme

forma

İlgili Kelimeler:

forma başlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçim, şekil

2. Öğrencilerin, sporcuların, bazı mesleklerde çalışanların giydikleri, bağlı bulundukları okul, spor kulübü veya meslekleri belirten tek tip giysi

3. Tek kâğıt tabaka üzerine basılan on altı sayfalık kırılmış kitap parçası

Örnek:

1. Forma başında olduğu için sık sık aynı yerinden açılan kitabın o cümlesine tesadüf etti.

1. Forma başında olduğu için sık sık aynı yerinden açılan kitabın o cümlesine tesadüf etti.


Lisan : İtalyanca forma

forma başlık
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dalgıçların kullandığı yuvarlak metal başlık


formaldehit
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Doymuş aldehitlerin ilk üyesi olan, renksiz, keskin ve yakıcı kokulu, mukozaları aşırı tahriş eden, kolayca alevlenen bir gaz


Lisan : Fransızca formaldéhyde