92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fistan giymemiş
1. Şu yukarıki ağaçlığın içine bir daldırdım mı fenerimi, ne fistanlıların fistansız hâllerini görürdün.
1. Şu yukarıki ağaçlığın içine bir daldırdım mı fenerimi, ne fistanlıların fistansız hâllerini görürdün.
1. -i , -i , -i , -i , Sinsice destekleyip kışkırtmak, fıştaklamak
1. Arkasında birileri var gibi, basından birileri sanırım, sürekli fiştekliyorlar herifi.
1. Arkasında birileri var gibi, basından birileri sanırım, sürekli fiştekliyorlar herifi.
fıstık çamı, fıstık ezmesi, fıstık içi, fıstık rengi, falan fıstık, Antep fıstığı, çam fıstığı, Hint fıstığı, kaju fıstığı, Şam fıstığı, yer fıstığı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Antep fıstığı, çam fıstığı veya yer fıstığı denilen yemişlerin genel adı
2. argo , argo , argo , argo , Güzel, gösterişli kadın
1. Çok iyi bir akşam yemeği yedi, üstelik yanında da gencecik bir fıstık.
1. Çok iyi bir akşam yemeği yedi, üstelik yanında da gencecik bir fıstık.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İyi, hoş
Lisan : Arapça fustuḳ
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çamgillerden, genellikle Ege, Akdeniz bölgelerinde yetişen, 20-25 metre boyunda, kozalakları kestane renginde, yumurtamsı veya yuvarlak olan, tohumları yuvarlak olan bir çam türü (Pinus pinea)
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , dolgun, besili ve canlı
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , çok güzel
3. argo , argo , argo , argo , alımlı, çekici (kadın)
1. isim , isim , isim , isim , Fıstığın kabuğu kırıldıktan sonra kalan, yenilebilir iç kısmı
1. isim , isim , isim , isim , Sarıya çalan açık yeşil renk
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , isim , isim , Fıstık rengi
Lisan : Arapça fustuḳī
Telaffuz : fıstıki:
1. ağır ağır, yavaş yavaş
1. Akşam serinliğinde fıstıki makamla Sarıyer'in yolunu tuttum.
1. Akşam serinliğinde fıstıki makamla Sarıyer'in yolunu tuttum.
1. -e , -e , -i , -i , argo , argo , -e , -e , -i , -i , argo , argo , Kışkırtmak amacıyla araya nifak sokmak
1. isim , isim , isim , isim , Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit
2. Dantele benzer süsleri olan bir kumaş türü
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılmış
1. Fisto bluz.
1. Fisto bluz.
Lisan : İtalyanca festone
Telaffuz : fi'sto
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerine fisto dikilmiş olan
1. Beyaz, kırmalı, fistolu bir gecelik giymiş, yalnız bir kızı düşünüyorum.
1. Beyaz, kırmalı, fistolu bir gecelik giymiş, yalnız bir kızı düşünüyorum.
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Akarca
Lisan : Fransızca fistule
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Ödeşme
2. Razı olma
Lisan : İngilizce fit
1. isim , isim , isim , isim , 30,5 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi
Lisan : İngilizce feet
1. birini başkasına karşı kışkırtmak, arayı açmak
2. birine kuşku uyandırmak
1. Muhtar, paraları alıp kaçmış olmasınlar diye zihnine bir fit sokmaya bakıyor.
1. Muhtar, paraları alıp kaçmış olmasınlar diye zihnine bir fit sokmaya bakıyor.