Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
fiskos etmek
Anlamı:

1. başkalarının bulunduğu yerde birkaç kişi gizlice, alçak sesle konuşmak

Örnek:

1. Düşüncelerimizi açık seçik ortaya koymak yerine fiskos etmeyi yeğleriz.

1. Düşüncelerimizi açık seçik ortaya koymak yerine fiskos etmeyi yeğleriz.


fiskos masası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , fiskos sehpası


fiskos sehpası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etrafına iki sandalye veya koltuk konabilen yuvarlak sehpa, fiskos masası


fıslama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıslamak işi


fışlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıkrama


fıslamak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Fısıldamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gizlice haber vermek


fışlamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Fıkramak


fıslanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıslanmak işi


fıslanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Fıslama işi yapılmak


fıslatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıslatmak işi


fıslatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Fıslama işini yaptırmak


fişleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fişlemek işi


fişlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Fiş üzerine yazmak

2. Bir işle ilgili konuda fiş açmak

3. Güvenlik kuruluşu, bir kişi hakkında dosya açmak

Örnek:

1. Fişledim seni de tuhafiyeci, bundan sonra elimden zor kurtulursun.

1. Fişledim seni de tuhafiyeci, bundan sonra elimden zor kurtulursun.


fişlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fişlenmek işi


fişlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Fişleme işi yapılmak


fişletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fişletmek işi


fişletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Fişleme işini yaptırmak


fişli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fişe yazılmış olan

2. Fişi olan

3. Güvenlik kuruluşlarında kaydı bulunan (kimse)


fişlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fiş koymaya yarar yer veya kutu

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fiş olmaya veya fiş yapılmaya uygun olan

Örnek:

1. Bunlar fişlik kâğıttır, benim işime yarar.

1. Bunlar fişlik kâğıttır, benim işime yarar.


fişsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fişi olmayan


fissür
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Anüs çıkışındaki mukozanın genellikle arka kenardan çatlaması veya yırtılması

2. Çatlak


Lisan : İngilizce fissure

fıştaklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıştekleme


fıştaklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Fişteklemek


fistan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tek parça kadın giysisi

Örnek:

1. Büyük balerinler gibi tülden, kısa bir fistanı var.

1. Büyük balerinler gibi tülden, kısa bir fistanı var.

2. İskoç, Arnavut ve Yunan erkeklerinin giydikleri kısa, pilili eteklik


Lisan : Rumca

fistanlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fistan giymiş

Örnek:

1. Bol kollu, parlak fistanlı çigan çalgıcıları.

1. Bol kollu, parlak fistanlı çigan çalgıcıları.