Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
erinenin oğlu kızı olmamış
Anlamı:

1. `bir şeyi elde etmek için çalışmalı, tembel tembel oturmamalıdır` anlamında kullanılan bir söz


erinleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ergenleşme


erinleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ergenleşmek


erinlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erin olma durumu, büluğ


erinme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erinmek işi


erinmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Üşenmek


erirlik
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Eriyebilme niteliği veya derecesi


eriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erme işi

Örnek:

1. Bu makama eriş, ona, bir devlet reisinin tahtına veya koltuğuna kurulmuş gibi bir his verir.

1. Bu makama eriş, ona, bir devlet reisinin tahtına veya koltuğuna kurulmuş gibi bir his verir.


erişebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erişebilmek işi

Örnek:

1. Bir kişinin ahlaklı olması için, o benim dediğim gerçek ahlaka erişebilmesi için bir iç âlemi olmalıdır.

1. Bir kişinin ahlaklı olması için, o benim dediğim gerçek ahlaka erişebilmesi için bir iç âlemi olmalıdır.


erişebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Erişme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Çatışma çıkacağını sanmıyorum ama silahlarınız kolay erişebileceğiniz bir yerde olsun.

1. Çatışma çıkacağını sanmıyorum ama silahlarınız kolay erişebileceğiniz bir yerde olsun.


erişilebilir gizil güç
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Vücutta bir kas kasılırken, sinirden akım geçerken duyarlı bir aygıtla belirlenebilen düşük güç


erişilebilirlik
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Genel ağda bir sayfanın ulaşılabilir olması


erişilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erişilebilmek işi


erişilebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Erişilme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Aklın kavrayamadığı hakikatlere, tasavvuf ve vahiy yolu ile erişilebilir.

1. Aklın kavrayamadığı hakikatlere, tasavvuf ve vahiy yolu ile erişilebilir.


erişilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erişilmek işi


erişilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Erişme işi yapılmak, ulaşılmak, yetişilmek

Örnek:

1. Şiirlerinin birkaçı erişilmez derecede güzel belki de şair olmaya özenmediği için eşsiz incilerdir.

1. Şiirlerinin birkaçı erişilmez derecede güzel belki de şair olmaya özenmediği için eşsiz incilerdir.


erişim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erişme işi

2. Belli iki yer arasında gidip gelebilme, ulaşım, muvasala

Örnek:

1. İki köy arasında erişim kesildi.

1. İki köy arasında erişim kesildi.


erişkin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , Beden gelişimi tamamlanmış olan, kâhil


erişkinlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erişkin olma durumu, olgunluk, kâhillik


erişme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erişmek işi


erişmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Varılması zamana, emeğe bağlı olan veya uzakta bulunan bir amaca varmak, ulaşmak

Örnek:

1. Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş.

1. Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş.

2. Bir yere ulaşmak, varmak

Örnek:

1. Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye erişebilmektedir.

1. Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye erişebilmektedir.

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak

Örnek:

1. Yemişler bu yıl çabuk erişti.

1. Yemişler bu yıl çabuk erişti.

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zaman gelip çatmak

Örnek:

1. Vakit erişti. Bahar erişti.

1. Vakit erişti. Bahar erişti.


erişte
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnce ince kesilip kurutulan hamur

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Deniz yosunu


Lisan : Farsça rişte

Telaffuz : eri'şte

eriştelik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Erişte yapmaya yarayan

Örnek:

1. Eriştelik un.

1. Eriştelik un.

2. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Kıyılarda deniz yosunlarının hareketi engelleyecek biçimde çok olduğu yer


eristik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Didişim


Lisan : Fransızca éristique

eriştirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eriştirebilmek işi