Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
enteresan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlgi çekici, ilginç

Örnek:

1. Evet, şimdi çok enteresan bir noktaya geldik.

1. Evet, şimdi çok enteresan bir noktaya geldik.


Lisan : Fransızca intéressant

enteresanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Enteresan olma durumu, ilginçlik


enterfon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İç telefon donanımı


Lisan : Fransızca interphone

enterit
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , İnce bağırsak yangısı


Lisan : Fransızca entérite

enternasyonal
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uluslararası

2. Devletlerin proletaryasının katıldığı uluslararası topluluk


Lisan : Fransızca international

enternasyonalci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uluslararasıcı


enternasyonalcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uluslararasıcılık


enternasyonalist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uluslararasıcı


Lisan : Fransızca internationaliste

enternasyonalizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uluslararasıcılık


Lisan : Fransızca internationalisme

enterne
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , `Gözaltına almak` anlamındaki enterne etmek birleşik fiilinde geçen bir söz


Lisan : Fransızca interné

enterograf
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , Bağırsak kasılmalarını ölçmeye yarayan alet


Lisan : Fransızca entérographe

enterosel
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , İnce bağırsak fıtığı


Lisan : Fransızca entérocèle

enterostomi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bağırsak düğümünün kesilip alınması


Lisan : Fransızca entérostomie

entertip
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basımcılıkta harfleri satır olarak dizen ve döken dizgi makinesi


Lisan : İngilizce intertype

entimem
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bir veya birden çok öncülü, önceden bilindiği varsayılarak kaldırılmış olan tasımsal çıkarım

Örnek:

1. `Çocuk! Büyüklerin işine karışma!` sözü bir entimemdir çünkü `çocuklar büyüklerin işine karışmamalı; sen de çocuksun; şu hâlde sen de karışma` değerindedir.

1. `Çocuk! Büyüklerin işine karışma!` sözü bir entimemdir çünkü `çocuklar büyüklerin işine karışmamalı; sen de çocuksun; şu hâlde sen de karışma` değerindedir.


Lisan : Fransızca enthymème

entipüften
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Değeri olmayan

Örnek:

1. Entipüften bir ödülün ne büyük prestiji ne de taşıdığı saygın isme bir katkısı olur.

1. Entipüften bir ödülün ne büyük prestiji ne de taşıdığı saygın isme bir katkısı olur.

2. Derme çatma, uydurma


entomolog
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Böcek bilimci


Lisan : Fransızca entomologue

Telaffuz : l ince okunur

entomoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Böcek bilimi


Lisan : Fransızca entomologie

Telaffuz : l ince okunur

entomolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Böcek bilimsel


Lisan : Fransızca entomologique

Telaffuz : l ince okunur

entomolojist
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Böcek bilimci


Lisan : Fransızca entomologiste

Telaffuz : l ince okunur

entrika
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, desise, hile, dek (II)

Örnek:

1. Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır.

1. Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır.


Lisan : Fransızca intrigue

Telaffuz : entri'ka

entrika çevirmek
Anlamı:

1. entrika ile amacına ermeye çalışmak, dolap çevirmek

Örnek:

1. Küçük entrikalar çevirmek onları mutlu kılıyorsa ne yapabilirdim?

1. Küçük entrikalar çevirmek onları mutlu kılıyorsa ne yapabilirdim?


entrikacı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzenci

Örnek:

1. Üstelik, bu adi entrikacı tipleri, daha yüksek rütbeler ve aylıklarla şuraya buraya tayin etmişti.

1. Üstelik, bu adi entrikacı tipleri, daha yüksek rütbeler ve aylıklarla şuraya buraya tayin etmişti.


entrikacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Entrikacı olma durumu


entrikaya kurban gitmek
Anlamı:

1. hileli, dalavereli bir iş sonunda zarara uğramak

Örnek:

1. İşi bu kadar sağlama almış olduğu hâlde, dışarıda entrikaya kurban gidiyormuşçasına ağlamaklı...

1. İşi bu kadar sağlama almış olduğu hâlde, dışarıda entrikaya kurban gidiyormuşçasına ağlamaklı...