92406 kayıt bulundu.
1. yakalayıp sıkıştırmak
1. Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar, seni deliğe tıkarlar.
1. Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar, seni deliğe tıkarlar.
Ön Takı : (birinin)
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Aile içi yasak ilişki
Lisan : Fransızca inceste
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eni küçük olan, dar
1. Bu ensiz tahta köprü altında ince dere.
1. Bu ensiz tahta köprü altında ince dere.
enstantane fotoğraf
1. isim , isim , isim , isim , Işıklama süresi saniyenin 1/25'i veya daha kısa olan hızlı bir hareketi çekme yöntemi
2. Bu yöntemle çekilen fotoğraf
1. Bir iki enstantane denemesi yapmak istiyorum.
1. Bir iki enstantane denemesi yapmak istiyorum.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Anlık
1. Yazmanın çok enstantane bir düşünce olduğunu biliyorum.
1. Yazmanın çok enstantane bir düşünce olduğunu biliyorum.
Lisan : Fransızca instantané
eğitim enstitüsü, güzellik enstitüsü, sanat enstitüsü
1. isim , isim , isim , isim , Bir üniversiteye bağlı veya bağımsız bir kuruluş olarak genellikle araştırma yapan ve bazı durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu
1. Türkiyat Enstitüsü.
1. Türkiyat Enstitüsü.
2. Gönül, daha birçoklarının bu enstitüde kabiliyetlerini bilemesini istiyor.
2. Gönül, daha birçoklarının bu enstitüde kabiliyetlerini bilemesini istiyor.
Lisan : Fransızca institut
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Çalgı
1. Bu konserde mevcut enstrümanlarda tam bir isabetsizlik mevcuttu.
1. Bu konserde mevcut enstrümanlarda tam bir isabetsizlik mevcuttu.
2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Mali belge
Lisan : Fransızca instrument
enstrümantal müzik
1. sıfat , sıfat , müzik , müzik , sıfat , sıfat , müzik , müzik , Çalgısal, sözsüz
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Vasıta hâli
Lisan : Fransızca instrumental
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Araççılık
Lisan : Fransızca instrumentalisme
gecelik entari
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle tek parçalı kadın giyeceği
1. Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde.
1. Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde.
Lisan : Arapça ʿanterī
Telaffuz : enta:ri
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
2. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Sahte aydın
1. Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar.
1. Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar.
Lisan : Fransızca intellectuelle'den
1. argo , argo , argo , argo , bir süre entel gibi yaşamaya, onların yaptıklarını yapmaya çalışmak
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Anlık
Lisan : Fransızca intellect
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Anlıkçılık
Lisan : Fransızca intellectualisme
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aydın
2. Fikir sorunlarıyla ilgili
1. Entelektüel bir çalışma.
1. Entelektüel bir çalışma.
Lisan : Fransızca intellectuel
1. isim , isim , isim , isim , Entelektüel olma
1. Kendisi hiçbir zaman entelektüelliğe özenmedi.
1. Kendisi hiçbir zaman entelektüelliğe özenmedi.
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Aristo'ya göre, her varlığın erişmeye yöneldiği olgunluk durumu
Lisan : Yunanca
Telaffuz : entele'kya