92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Hantal, vurdumduymaz
1. isim , isim , isim , isim , Edirne iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : e'nez
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Cılız, zayıf, güçsüz
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir organı besleyen bir atardamarın tıkanması sonucu gelişen doku ölümü
1. Kalp enfarktüsü. Akciğer enfarktüsü.
1. Kalp enfarktüsü. Akciğer enfarktüsü.
Lisan : Fransızca infarctus
hastane enfeksiyonu
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Organizmada hastalığa yol açan mikrop, virüs, parazit vb. etkenlerin genel veya yerel gelişmesi, yayılması
1. Biz az sayıda transplantasyon yaptığımızdan enfeksiyon olasılığı azalıyor.
1. Biz az sayıda transplantasyon yaptığımızdan enfeksiyon olasılığı azalıyor.
Lisan : Fransızca infection
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok güzel, en güzel
1. Eline sağlık, ağacığım, sütlaç enfesti.
1. Eline sağlık, ağacığım, sütlaç enfesti.
Lisan : Arapça enfes
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kurutulmuş tütünden yapılan ve burna çekilen keyif verici, aksırtıcı toz, burun otu
Lisan : Arapça enfiyye
1. keyiflenmek amacıyla çürütülmüş tütünden yapılan tozu burna nefes yoluyla almak
1. Gözleri dönmüş bir hâlde kendisini sokağa atar, bol enfiye çekerek akşamlara kadar bir başına dolaşır.
1. Gözleri dönmüş bir hâlde kendisini sokağa atar, bol enfiye çekerek akşamlara kadar bir başına dolaşır.
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Yangı
Lisan : Fransızca inflammation
Telaffuz : l ince okunur
enflasyon canavarı
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Para şişkinliği
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gereğinden fazla artış, şişkinlik
1. Hasılı orada da bizdeki gibi bir armağan enflasyonu var.
1. Hasılı orada da bizdeki gibi bir armağan enflasyonu var.
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Pahalılık
1. Esnaf, enflasyonun acısını fiyatları insafsızca artırarak çıkarıyor.
1. Esnaf, enflasyonun acısını fiyatları insafsızca artırarak çıkarıyor.
Lisan : Fransızca inflation
Telaffuz : l ince okunur
1. sıfat , sıfat , ekonomi , ekonomi , sıfat , sıfat , ekonomi , ekonomi , Enflasyonla ilgili, enflasyona dayanan, enflasyona bağlı
1. Enflasyonist baskı.
1. Enflasyonist baskı.
Lisan : Fransızca inflationniste
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Grip
Lisan : Fransızca influenza
Telaffuz : enflüa'nza
1. isim , isim , isim , isim , Danışma, tanıtma
2. Haber alma, haber verme, haberleşme
1. Enformasyon müdürlüğü.
1. Enformasyon müdürlüğü.
Lisan : Fransızca information
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Kızılötesi
Lisan : Fransızca infrarouge
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Altyapı
Lisan : Fransızca infrastructure
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Öznel
Lisan : Arapça enfusī
Telaffuz : enfüsi:
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış etmenlerin etkisiyle oluşan yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Engebesi olan, engebesi çok olan, arızalı
1. Keşfedilmiş Amerika'yı yeniden keşfetmek üzere çıktığım uzun, engebeli, uykusuz yolculuklarımda Halim'in gözleri sulandı.
1. Keşfedilmiş Amerika'yı yeniden keşfetmek üzere çıktığım uzun, engebeli, uykusuz yolculuklarımda Halim'in gözleri sulandı.
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Engebe
1. Anadolu'nun engebeliğini gösteren bir harita.
1. Anadolu'nun engebeliğini gösteren bir harita.
engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket
1. Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi.
1. Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi.
2. Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
3. Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
4. Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer
5. spor , spor , spor , spor , Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Uskumru cinsinden küçük balık