Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
emval
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Mallar, para ile alınan şeyler


Lisan : Arapça emvāl

Telaffuz : emva:li

emzik

İlgili Kelimeler:

emzik borusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süt çocuklarını oyalamak için ağızlarına verilen kauçuk meme

Örnek:

1. Parkta daldılar dedikoduya / Dün kaldıkları yerden devam ettiler / Yavrular da birbirlerine / Emziklerini ikram ettiler

1. Parkta daldılar dedikoduya / Dün kaldıkları yerden devam ettiler / Yavrular da birbirlerine / Emziklerini ikram ettiler

2. Beslemek için süt çocuklarına meme yerine emdirilen ağzı kauçuklu süt şişesi, biberon

Örnek:

1. Hem ağzımdan yaralandığımı, üç gün kapalı dudaklarımın arasından emzikle süt içtiğimi nasıl unutuyormuşum?

1. Hem ağzımdan yaralandığımı, üç gün kapalı dudaklarımın arasından emzikle süt içtiğimi nasıl unutuyormuşum?

3. İbrik, çaydanlık, testi vb. kapların, suyu azar azar akıtmaya yarayan içi delik uzantısı, ibik

Örnek:

1. Çaydanlığın emziği tıkanmış.

1. Çaydanlığın emziği tıkanmış.

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Sigara ağızlığı


emzik borusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğrudan doğruya sobaya takılan dirsek boru


emzikli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Emziği olan

2. Çocuğunu emziren (kadın)

Örnek:

1. Vapuru dolduran emzikli annelerin yüzlerine dikkatle bakarak saadetlerine imrendi.

1. Vapuru dolduran emzikli annelerin yüzlerine dikkatle bakarak saadetlerine imrendi.


emziksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Emziği olmayan


emzirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emzirebilmek işi


emzirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Emzirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Emzirmeye gücü yetmek

3. Emzirme becerisi bulunmak


emzirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emzirilmek işi


emzirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çocuğa meme verilmek


emziriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emzirme işi


emzirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emzirmek işi


emzirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kadın veya dişi hayvan, memesindeki sütü yavruya vermek

Örnek:

1. Öğleden sonraları bebeği emzirmek için bir koşu eve gidiyor ve hep o zalimce dokunaklı sahneyle karşılaşıyordu.

1. Öğleden sonraları bebeği emzirmek için bir koşu eve gidiyor ve hep o zalimce dokunaklı sahneyle karşılaşıyordu.


emzirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emzirtmek işi


emzirtmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Emzirme işini yaptırmak


en

İlgili Kelimeler:

en aşağı, en azından, enberi, enöte

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime

Örnek:

1. En iyi adamını yollamış buraya.

1. En iyi adamını yollamış buraya.


en
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret


en
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı

Örnek:

1. Kumaşın eni. Yolun eni. Kâğıdın eni.

1. Kumaşın eni. Yolun eni. Kâğıdın eni.


en aşağı
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hiç olmazsa, hiç değilse


en azından
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , En azı ile, hiç olmazsa

Örnek:

1. Park, benzersizliği ve en azından ilk oluşuyla kasabalılara övünç vereceğe benzemektedir.

1. Park, benzersizliği ve en azından ilk oluşuyla kasabalılara övünç vereceğe benzemektedir.


en kötü günümüz böyle olsun
Anlamı:

1. mutlu, neşeli ve varlıklı olunduğunda söylenen bir söz


enam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yaratılmış bütün canlılar

2. Halk


Lisan : Arapça enām

Telaffuz : ena:m

enam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı


Lisan : Arapça enʿām

Telaffuz : ena:m

enaniyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bencillik


Lisan : Arapça enāiyyet

Telaffuz : ena:niyet

enayi

İlgili Kelimeler:

enayi dümbeleği

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Fazla bön, avanak, et kafalı, budala

Örnek:

1. İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin.

1. İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin.


Telaffuz : ena:yi

enayi dümbeleği
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Çok enayi

Örnek:

1. Anam, sen beni enayi dümbeleği mi sanıyorsun?

1. Anam, sen beni enayi dümbeleği mi sanıyorsun?