Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
emniyet altına almak
Anlamı:

1. korumak


emniyet amiri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlçenin genel güvenliğinden kaymakama karşı sorumlu olan görevli


emniyet düğmesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Patlayıcı ve yanıcı aletlerin güvenle kullanılmasına yardımcı olan, kullanıldığı zaman açık, kullanılmadığında da kapalı tutulan düğme


emniyet durağı
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Su altına dalan kişilerin vurgun yememesi için su yüzüne çıkış mesafesinde sağlık yönünden güvenli bölge


emniyet etmek
Anlamı:

1. güvenmek

Örnek:

1. Hele emniyet ettiğim birkaç uyanık arkadaşla bulunduğum zaman bülbül gibi ötüyordum.

1. Hele emniyet ettiğim birkaç uyanık arkadaşla bulunduğum zaman bülbül gibi ötüyordum.


emniyet kemeri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçak, otomobil vb.nde güvenlik için bele takılan kemer

Örnek:

1. Otomobillerde emniyet kemeri takmak zorunludur.

1. Otomobillerde emniyet kemeri takmak zorunludur.


emniyet kilidi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapı, kasa vb.nde güvenliği sağlayan kilit


emniyet pimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşli silahlarda güvenli kullanımı sağlayan pim


emniyet şeridi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvenlik şeridi


emniyet supabı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Makinelerde güvenli kullanımı sağlayan alet


emniyet vermek
Anlamı:

1. güven vermek

Örnek:

1. Arkadaşının, emniyet vermesine rağmen içi rahat değildi.

1. Arkadaşının, emniyet vermesine rağmen içi rahat değildi.


emniyetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnanılır, güvenilir

Örnek:

1. Orada emniyetli bir adamımız koyunu alır, bizim namımıza keser, dağıtır.

1. Orada emniyetli bir adamımız koyunu alır, bizim namımıza keser, dağıtır.


emniyetlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emniyetli olma durumu


emniyetsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnanılmaz, güvenilmez


emniyetsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güvensizlik


empati
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Duygudaşlık


Lisan : Fransızca empathie

empermeabl
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yağmurluk

Örnek:

1. Güneşli havada sırtında soluk, şapşal bir empermeabl, ayaklarında cilası kaçmış geniş galoşlar...

1. Güneşli havada sırtında soluk, şapşal bir empermeabl, ayaklarında cilası kaçmış geniş galoşlar...

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Su geçirmeyen


Lisan : Fransızca imperméable

emperyalist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Emperyalizm yanlısı olan, yayılmacı, yayılımcı

Örnek:

1. Böylelikle İstanbullu işçi iki emperyalist sermayenin çarpışmasına alet olacaktı.

1. Böylelikle İstanbullu işçi iki emperyalist sermayenin çarpışmasına alet olacaktı.


Lisan : Fransızca impérialiste

emperyalistlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emperyalizm


emperyalizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir milletin sömürü temeline dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması veya yayılmayı istemesi, yayılmacılık, yayılımcılık, emperyalistlik

Örnek:

1. İslav emperyalizminin vahşet ve dehşetini tecrübe etmiş olarak yakından tanıyordu.

1. İslav emperyalizminin vahşet ve dehşetini tecrübe etmiş olarak yakından tanıyordu.


Lisan : Fransızca impérialisme

empoze
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , `Dayatmak` anlamındaki empoze etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

Örnek:

1. Demokrasi ... bilime, sanata, basına kendi düşüncesini, değer yargısını, zevkini empoze etmeye kalkmama olgunluğu demektir.

1. Demokrasi ... bilime, sanata, basına kendi düşüncesini, değer yargısını, zevkini empoze etmeye kalkmama olgunluğu demektir.


Lisan : Fransızca imposé

empresyonist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İzlenimci


Lisan : Fransızca impressionniste

empresyonizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzlenimcilik


Lisan : Fransızca impressionnisme

emprezaryo
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir sanatçının çalışma programlarını ve anlaşmalarını belli bir yüzde karşılığında düzenleyen kimse


Lisan : Fransızca impresario

Telaffuz : empreza'ryo

emprime
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değişik renkte boya kullanılarak kumaş üzerine desen ve zemin basma işlemi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu işleme uğratılan (ipekli, yünlü vb. kumaş)


Lisan : Fransızca imprimé