92406 kayıt bulundu.
1. `ellerine sağlık` anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü
1. Havluyu geri aldığı zaman, oh rahatladım, ellerin dert görmesin, dediği duyulurdu.
1. Havluyu geri aldığı zaman, oh rahatladım, ellerin dert görmesin, dediği duyulurdu.
1. `Allah canımı alsın ki doğru söylüyorum` anlamında kullanılan bir söz
1. -le , -le , halk ağzında , halk ağzında , -le , -le , halk ağzında , halk ağzında , Elle dokunmak
2. Elle itişerek şakalaşmak
3. Alışverişte, alanla satan birbirlerinin ellerini tutup sıkarak uzlaşmak
4. Birbirinin elini sıkarak güç denemesi yapmak
5. El sıkarak selamlaşmak
6. Ağır bir yükü kaldırmak için birkaç kişi birden tutmak
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birine dokunacak söz söylemek
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yardımlaşmak
ellibir, elli binlik
1. isim , isim , isim , isim , Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
2. Bu sayıyı gösteren 50 ve L rakamlarının adı
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık
açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eli olan
1. Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu.
1. Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu.
1. isim , isim , isim , isim , Eldeki dizili kâğıtların sayısal toplamı elli bir olduğunda açılmasına ve geri kalan kâğıtların elden çıkarılmasına dayalı bir tür iskambil oyunu
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Eldiven
2. Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç
3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
açık ellilik, ağırellilik
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde elli tane bulunan
1. Ellilik paket.
1. Ellilik paket.
2. Elli yaşında olan
1. Ellilik bir kadının elinde kocaman bir çanta ile geldiğini gördük.
1. Ellilik bir kadının elinde kocaman bir çanta ile geldiğini gördük.
3. isim , isim , isim , isim , Elli kuruş veya elli lira değerinde para
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ellinin sıra sıfatı, sırada kırk dokuzuncudan sonra gelen
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Elli sıfatının üleştirme sayı sıfatı
1. Her biri ellişer, yüzer kilo gelen hatta daha ağırlarını kasaba çarşılarında satılırken gördüm.
1. Her biri ellişer, yüzer kilo gelen hatta daha ağırlarını kasaba çarşılarında satılırken gördüm.
2. Her defasında ellisi bir arada olan, her birine elli
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ellişer ellişer sıralanmış
2. Ellişer ellişer birimden oluşan
elmabaş, elma çayı, elma hoşafı, elma kompostosu, elma sirkesi, elma suyu, elma şarabı, elma şekeri, elma şurubu, elma yanaklı, acı elma, çürük elma, ekşi elma, Kızılelma, âdemelması, Amasya elması, Amerikan elması, dağ elması, deveelması, ferik elması, fil elması, Japon elması, kabak elması, kiraz elması, misket elması, pamuk elması, şeytan elması, yer elması
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)
2. Bu ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızı, sarı ve yeşil renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, dokusu gevrek, ufak çekirdekli meyvesi
1. `şartlara göre uygun davranırız` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Kurutulmuş elma, şeker ve suyun kaynatılması ile yapılan hoşaf