92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Ağrı iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ele'şkirdi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eleştiri niteliği taşıyan, eleştiriyel, eleştirisel, tenkidî
2. Eleştiri ile ilgili
1. isim , isim , isim , isim , Eleştirel olma durumu, eleştirisellik
1. Leylâ Erbil'deki acımasız eleştirelliği yalın çizgilerle dışa vurmuştu.
1. Leylâ Erbil'deki acımasız eleştirelliği yalın çizgilerle dışa vurmuştu.
öz eleştiri
1. isim , isim , isim , isim , Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit
1. Haklarında yazılan yüceltici eleştirileri de tam anladığımı söyleyemem. O zaman biraz komplekse kapılıyorum.
1. Haklarında yazılan yüceltici eleştirileri de tam anladığımı söyleyemem. O zaman biraz komplekse kapılıyorum.
2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türü, tenkit, kritik
3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Özellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu inceleme, sınama, yargılama
1. Zengin seçenekleri dinlerken siz de muhayyilenizi, eleştiri bilincinizi bilemiş olurdunuz.
1. Zengin seçenekleri dinlerken siz de muhayyilenizi, eleştiri bilincinizi bilemiş olurdunuz.
1. isim , isim , isim , isim , Bir işi bütün incelikleriyle değerlendiren
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yerli yersiz her şeyi eleştiren kimse
yeni eleştiricilik
1. isim , isim , isim , isim , İnsan bilgisinin sınırı üzerine felsefe bilinci ve bu bilincin uyanık tutulması, eleştirimcilik, kritisizm
2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Kant'ın akıl ve bilginin sınırını ve imkânlarını tespit etmek için özellikle dogmacılığın ve şüpheciliğin karşısına koyduğu felsefe yöntemi, eleştirimcilik, kritisizm
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Eleştirilme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Eleştirme işi yapılmak
1. Kasabanın ileri gelenlere karşı tutumu eleştiriliyordu.
1. Kasabanın ileri gelenlere karşı tutumu eleştiriliyordu.
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Eleştirmen
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Eleştiricilik
1. isim , isim , isim , isim , Eleştirmek işi, tenkit
1. Eleştirme her okurun, her seyircinin başlıca hakkıdır.
1. Eleştirme her okurun, her seyircinin başlıca hakkıdır.
1. isim , isim , isim , isim , Eleştirmen
1. Hikâyelerimi beğenmeyen eleştirmeciler hakkında onun beni müdafaa etmesini zevkle dinliyordum.
1. Hikâyelerimi beğenmeyen eleştirmeciler hakkında onun beni müdafaa etmesini zevkle dinliyordum.
1. isim , isim , isim , isim , Eleştirmenlik
1. Benimki şiire, resme, müziğe, tiyatroya dair eleştirmecilik.
1. Benimki şiire, resme, müziğe, tiyatroya dair eleştirmecilik.
1. -i , -i , -i , -i , Bir düşünceyi, bir eseri, bir yargıyı inceleyerek doğruluk veya yanlışlığını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmek, tenkit etmek
1. Toplum ve aile içindeki sorunları çözümleyen veya eleştiren oyunlar daha çok çağdaş Fransız tiyatrosunun etkisiyle yazılmıştır.
1. Toplum ve aile içindeki sorunları çözümleyen veya eleştiren oyunlar daha çok çağdaş Fransız tiyatrosunun etkisiyle yazılmıştır.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eleştirme ile ilgili, eleştirme üzerine olan, eleştirel, tenkidî
1. Eleştirmeli bir yazı.
1. Eleştirmeli bir yazı.
1. isim , isim , isim , isim , Eleştiri yapan kimse, eleştirmeci, eleştirimci, tenkitçi, münekkit
1. Eleştirmenler bu genç yazarı övgülerle değerlendirdiler.
1. Eleştirmenler bu genç yazarı övgülerle değerlendirdiler.
1. isim , isim , isim , isim , Eleştirmenin işi, eleştirmecilik, tenkitçilik, münekkitlik