elektron akışı

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Serbest elektronların yer değiştirmesi

elektron demeti

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Aynı enerji kaynağından çıkan ve birbirine yakın yörüngede yayılan elektronlar

elektron gazı

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Boş veya gaz dolu bir ortamda, bir iletkenin içinde dolaşan serbest elektronların tümü

elektron lambası

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Gaz geçirmeyen bir tüp içindeki boşlukta veya bir gazlı ortamda elektron akımı oluşturan elektronik araç

elektron mikroskobu

Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Normal ışık yerine bir elektron demeti ile çalışan ve bir milyon kez net büyütebilen özel mikroskop

elektronegatif

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Elektrolizde artı kutupta toplanma niteliği olan (cisimler)

Lisan : Fransızca électronégatif

Telaffuz : elektro'negatif

elektronik

İlgili Kelimeler:

elektronik beyin, elektronik çalgılar, elektronik imza, elektronik müzik, elektronik posta, elektronik saat, elektronik sazlar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serbest elektronların etkisiyle oluşan olayları inceleyen bilim dalı

Örnek:

1. İnsanlar Ay'a gitti. Elektronik, teknik aldı yürüdü.

1. İnsanlar Ay'a gitti. Elektronik, teknik aldı yürüdü.

2. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Elektron temeline dayanan, elektronla ilgili

Lisan : Fransızca électronique

elektronik beyin

Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Bilgisayar

elektronik çalgılar

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Elektrikten yararlanarak ses gücü yükseltilen çalgılar

elektronik imza

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan, özel bir araçla oluşturulan, nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini ve imzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan imza

elektronik müzik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektronik çalgı ve cihazlarla yaratılan müzik

elektronik posta

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgisayarlar veya bir ağ içindeki belli gönderim merkezleri arasında elektronik bilgi iletişimi, elmek, e-posta

Örnek:

1. Yıllar sonra elektronik posta mesajları teati ederek barıştık.

1. Yıllar sonra elektronik posta mesajları teati ederek barıştık.

elektronik saat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektrik enerjisi ile çalışan saat

elektronik sazlar

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Elektrikten yararlanarak kullanılan çalgılar

elektronikçi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektronik işi ile uğraşan kimse

elektronikçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektronikçinin yaptığı iş

elektronlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Elektronu olan

elektronsuz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Elektronu olmayan

elektropozitif

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Elektrolizde eksi kutupta toplanma niteliği olan (cisimler)

Lisan : Fransızca électropositif

Telaffuz : elektro'pozitif

elektroradyoloji

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Hastalıkların tanı ve tedavi edilmesinde elektrik ışınlarının uygulanmasını öngören tıp dalı

Lisan : Fransızca électroradiologie

Telaffuz : elektro'radyoloji, l ince okunur

elektrosaz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektrikten yararlanılarak sesi yükseltilen saz

Lisan : Fransızca électro + Farsça sāz

Telaffuz : elektro'saz

elektroskop

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir cismin elektriklenmesini ve bu elektriklenmenin derecesini gösteren araç

Lisan : Fransızca électroscope

elektroşok

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Ruh hastalıklarında, beyinden, kalp atışındaki düzensizliklerde göğüs duvarından çok kısa süreli yüksek elektrik akımı geçirerek hastayı iyileştirme yöntemi

Lisan : Fransızca électrochoc

Telaffuz : elektro'şok

elektrostatik

İlgili Kelimeler:

elektrostatik serpme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektriklenmiş cisimler üzerinde elektriği denge durumunda inceleyen fizik dalı

2. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Elektrikle ilgili

Lisan : Fransızca électrostatique

Telaffuz : elektro'statik

elektrostatik serpme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zımpara taneciklerinin kâğıt veya beze yapıştırılırken yüksek gerilimli bir elektrostatik alandan yararlanılarak düzenli dağılımını sağlayan yöntem