92406 kayıt bulundu.
1. bir yeri aydınlatmak için elektrik enerjisini açıp kullanmak
1. Ondan hemen ayrılıp elektriği yaktı.
1. Ondan hemen ayrılıp elektriği yaktı.
elektrik anahtarı, elektrik çarpması, elektrik dinamosu, elektrik direği, elektrik düğmesi, elektrik fabrikası, elektrik feneri, elektrik fırını, elektrik fincanı, elektrik kaçağı, elektrik kaynağı, elektrik ocağı, elektrik saati, elektrik santrali, elektrik sayacı, elektrik süpürgesi, elektrik teli, elektrik üreteci, elektrik yayı, elektrik zili, durağan elektrik, pozitif elektrik
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü
2. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi
3. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma
4. Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çarpıcılık, cazibe, canlılık
1. Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde.
1. Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde.
Lisan : Fransızca électrique
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik gücünden ışık, ısı, hareket olarak yararlanırken akımın kesilmesi veya açılması için kullanılan araç
1. isim , isim , isim , isim , Canlının akım geçen tele dokunması sonunda şiddetle sarsılması
1. isim , isim , isim , isim , Güçlü bir elektromıknatısın kutupları arasında dönen sarımlar biçiminde düzenlenmiş bir iletkenden oluşan ve iletkenin döndürülmesiyle mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren araç
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik enerji hatlarını taşıyan ağaç veya metal direk
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik akımını açıp kesmeye yarayan düğme
1. Koridor karanlık, alışkanlıkla elektrik düğmesine uzanıyor ellerim.
1. Koridor karanlık, alışkanlıkla elektrik düğmesine uzanıyor ellerim.
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik enerjisi üreten ve bu enerjiyi nakil hatlarıyla dağıtan büyük iş yeri
1. Elektrik fabrikası saat altıda çalışmaya başladı.
1. Elektrik fabrikası saat altıda çalışmaya başladı.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Pille çalışan fener, el feneri
1. Bir ihtiyarın elinde bir elektrik feneriyle acele acele sokak kapısından girdiğini gördük.
1. Bir ihtiyarın elinde bir elektrik feneriyle acele acele sokak kapısından girdiğini gördük.
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik tellerinin sarıldığı, akım geçirmeyen porselen
1. isim , isim , isim , isim , Bir telden kaçan akım
1. Bir hafta sonra ölü bulunmuştu evinde, basit bir dalgınlık, sıradan bir elektrik kaçağı.
1. Bir hafta sonra ölü bulunmuştu evinde, basit bir dalgınlık, sıradan bir elektrik kaçağı.
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik enerjisi kullanılarak yapılan kaynak işlemi
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik enerjisi ile çalışan ve ısıtma ve pişirme aracı olarak kullanılan alet
1. isim , isim , isim , isim , Daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası
1. Bu mumlar, şehrin elektrik santrali yıkılmadıkça sönmeyecek galiba?
1. Bu mumlar, şehrin elektrik santrali yıkılmadıkça sönmeyecek galiba?
1. isim , isim , isim , isim , Kullanılan elektrik enerjisinin miktarını gösteren araç, elektrik saati
1. isim , isim , isim , isim , Elektrikli süpürge
1. Bu caminin hoparlör düzeni ve halıları için elektrik süpürgesi bile var.
1. Bu caminin hoparlör düzeni ve halıları için elektrik süpürgesi bile var.
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik akımını kolayca iletebilen ve özellikle bakırdan yapılan tel
1. bir yeri elektrikle donatmak
2. işkence amacıyla birinin çıplak bedenine doğru akım vermek
3. elektrik enerjisini kullandırmak
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , etkilemek, etkisi altında bırakmak
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Birbirine değmeyen iki kömür çubuk arasında elektrik akımı sırasında oluşan yay biçimindeki ışık
1. isim , isim , isim , isim , Elektrikli zil
1. Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk.
1. Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk.