92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Kahramanmaraş iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : elbi'stan
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir eldiven türü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Elçeği olan
1. Ellerin elçekli gelin / Kolların kolçaklı gelin
1. Ellerin elçekli gelin / Kolların kolçaklı gelin
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse
1. Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek.
1. Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek.
büyükelçi, orta elçi
1. isim , isim , isim , isim , Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir
2. Bir uzlaşma sağlamak veya iş bitirmek için birinin yanına gönderilen kimse
3. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Peygamber
1. isim , isim , isim , isim , Bisiklet ve motosiklette dümenin elle tutulan kısımlarına geçirilen ve yumuşak, sentetik maddeden yapılan kaplama
elçilik uzmanı, büyükelçilik
1. isim , isim , isim , isim , Elçi olma durumu
2. Elçinin yaptığı iş, sefirlik, sefaret
1. Elçilik kadrolarında tenkisat yapılacağından söz ediliyor.
1. Elçilik kadrolarında tenkisat yapılacağından söz ediliyor.
3. Elçinin görevini yaptığı yapı, sefaret, sefarethane
1. Elçilik denen bu konakta bir nevi iç güveyisi hayatı sürüyorum.
1. Elçilik denen bu konakta bir nevi iç güveyisi hayatı sürüyorum.
1. elçilik görevinde bulunmak
2. iki taraf arasında uzlaştırma görevini yapmak
1. isim , isim , isim , isim , Elçiliğin belli bir kolunda görevli uzman, ataşe
1. Elçilik ticaret uzmanı.
1. Elçilik ticaret uzmanı.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bir defada ele alınabilecek kadar az olan nesne
2. Tutam, bir demet, bir parça
1. `bir kimseden başka bir kimseye herhangi bir haber ulaştıran, bu aracılığından dolayı sorumlu tutulmaz` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Çarpma ve toplama işlemlerinde bir sonraki sıranın rakamlarına katılacak olan sayı
1. iradesi dışında gerçekleşmek
1. Elinde olmadan başını kaldırdı ve göz göze gelince de konuşmak zorunda kaldı.
1. Elinde olmadan başını kaldırdı ve göz göze gelince de konuşmak zorunda kaldı.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kesinlikle gerçekleşecek şey
1. `beylerde olmayan öyle şeyler vardır ki halkta bulunur` anlamında kullanılan bir söz
1. bir şeye sahip olmak
1. O parlak siyah gözler, onları bir daha elde edemeyecek miydi?
1. O parlak siyah gözler, onları bir daha elde edemeyecek miydi?
2. bir kimseyi kendi hizmetine almak veya kendinden yana çekmek
1. geride kalmak
1. Çöküyor dört tarafa uğursuz bir karanlık / Elde kalan, çökmeyen bir şey var: Kahramanlık
1. Çöküyor dört tarafa uğursuz bir karanlık / Elde kalan, çökmeyen bir şey var: Kahramanlık
1. `bir kimsenin acı ve sıkıntısı başkasına dert gibi görünmez` anlamında kullanılan bir söz