Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ekspozisyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sergileme


Lisan : Fransızca exposition

ekspres

İlgili Kelimeler:

ekspres yol

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yalnız belirli duraklarda duran tren, otobüs veya gemi

Örnek:

1. Paris'e ekspres sabah altı buçukta hareket ediyordu.

1. Paris'e ekspres sabah altı buçukta hareket ediyordu.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çabuk yapılan

Örnek:

1. Ekspres temizleme.

1. Ekspres temizleme.


Lisan : Fransızca express

ekspres
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özel ulak

Örnek:

1. Ekspres mektup.

1. Ekspres mektup.


Lisan : Fransızca exprès

ekspres yol
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taşıtların hızlarını kesmeden gidebileceği genişlikte, gidiş ve geliş yönleri bölünmüş yol


ekspresyonist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Dışa vurumcu


Lisan : Fransızca expressionniste

ekspresyonizm
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Dışa vurumculuk


Lisan : Fransızca expressionnisme

ekstern öğrenci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devam zorunluluğu olmayan yükseköğretim kurumlarında okuyan öğrenci


ekstra
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , En iyi, üstün nitelikli

Örnek:

1. Ekstra un.

1. Ekstra un.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Fazladan, alışılan ve gerekenden başka, ek olarak

Örnek:

1. Ekstra yatak ücreti almadılar.

1. Ekstra yatak ücreti almadılar.


Lisan : Fransızca extra

ekstrafor
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giysilerin etek, kol, yaka parçalarına, perdelerin ucuna geçirilen seyrek dokunmuş keten şerit


Lisan : Fransızca extra-fort

ekstralık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekstra olma durumu


ekstrasistol
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Yürekte normal dışı bir odaktan kaynaklanan ve beklenen zamandan önce ortaya çıkan atma


Lisan : Fransızca extrasystole

Telaffuz : ekstra'sistol

ekstre
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öz(I)

2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Hesap özeti

3. kimya , kimya , kimya , kimya , Özüt


Lisan : Fransızca extrait

Telaffuz : e'kstre

ekstrem
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aşırı

2.

3. Sıra dışı


Lisan : Fransızca extrême

ekstremlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekstrem olma durumu, sıra dışılık


ekti

İlgili Kelimeler:

ekti püktü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Her yiyeceği canı çeken

2. Asalak

3. Cimri

4. isim , isim , isim , isim , Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk

5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Arsız, yüzsüz, görgüsüz

6. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)

Örnek:

1. Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun?

1. Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun?


ekti püktü
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir eve dadanan asalak kimse


ektilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekti olma durumu


ektirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ektirmek işi

Örnek:

1. Bu ektirmeyi yapınca dökülmemiş saçlarınızı da korumuş oluyorsunuz.

1. Bu ektirmeyi yapınca dökülmemiş saçlarınızı da korumuş oluyorsunuz.


ektirmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Ekme işini yaptırmak

Örnek:

1. Şimdi, yirmi yıl sonra çoluğunu çocuğunu köye gönderiyor, toprağını ektirmeyi düşünüyor.

1. Şimdi, yirmi yıl sonra çoluğunu çocuğunu köye gönderiyor, toprağını ektirmeyi düşünüyor.


ektoderm
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Dış deri


Lisan : Fransızca ectoderme

ekü
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Avro


Lisan : Fransızca écu

eküri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ahırdaş


Lisan : Fransızca écurie

ekvator
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fındık, ceviz vb. meyvelerin ölçümünde kullanılan bir birim


Lisan : Fransızca équateur

Ekvator
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yer yuvarlağının eksenine dik olarak geçtiği ve yer yuvarını iki eşit parçaya böldüğü varsayılan en büyük çember, eşlek, istiva hattı

Örnek:

1. Ekvator'un çevresi kırk milyon metredir.

1. Ekvator'un çevresi kırk milyon metredir.


Özel: Evet

Lisan : Fransızca équateur

ekvatoral

İlgili Kelimeler:

ekvatoral iklim

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Gök cisimlerinin sağ açıklık ve dik açıklıklarını temel alan kurgu


Lisan : Fransızca équatorial