92406 kayıt bulundu.
1. her vakit ve her fırsatta bulunmak
1. Bir ufak sac mangal, kış yaz önünden eksik olmaz.
1. Bir ufak sac mangal, kış yaz önünden eksik olmaz.
1. `sağ olsun, var olsun` anlamında kullanılan bir söz
1. Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş.
1. Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş.
1. `gereği yok` anlamında kullanılan bir söz
1. Böyle yardım eksik olsun.
1. Böyle yardım eksik olsun.
2. `ölsün!` anlamında kullanılan bir ilenme sözü
1. isim , isim , isim , isim , Eksiklenmek durumu
1. Hakkı'nın eksiklenmesini alçak gönüllülüğüne, sessizliğini kibarlığına verdiler.
1. Hakkı'nın eksiklenmesini alçak gönüllülüğüne, sessizliğini kibarlığına verdiler.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kendisine bir şey gerekli olan, muhtaç
2. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kadın
1. isim , isim , isim , isim , Eksik olma durumu, eksik olan miktar, noksan, nakisa, fıkdan
1. Hayatımızda bozukluğunu, yokluğunu içlerimiz burkularak duyduğumuz ne vardır ki millî şuur eksikliğinden gelmesin?
1. Hayatımızda bozukluğunu, yokluğunu içlerimiz burkularak duyduğumuz ne vardır ki millî şuur eksikliğinden gelmesin?
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eksiği olmayan, tam, tamam
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İyi, namuslu, temiz
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Tam olarak
1. Verdiği emirler, on, on beş dakika içinde bütün Ege bölgesinde duyuluyor, eksiksiz uygulanıyordu.
1. Verdiği emirler, on, on beş dakika içinde bütün Ege bölgesinde duyuluyor, eksiksiz uygulanıyordu.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kuzukulağı
Telaffuz : ekşi'kulak
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Çıkarma işleminde kendisinden çıkarma yapılan sayı
ekşili çorba
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde ekşisi bulunan
1. isim , isim , isim , isim , Nohut, dövme, kırmızı mercimek, patlıcan, sumak ekşisi, sarımsak, yağ ve baharat kullanılarak hazırlanan bir çorba türü
1. isim , isim , isim , isim , Eksilmek işi, azalma, tenakus
1. Gökte yıldızların üçer beşer eksilmeye başlamasından anlaşılıyordu sabahın yaklaştığı.
1. Gökte yıldızların üçer beşer eksilmeye başlamasından anlaşılıyordu sabahın yaklaştığı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Azalmak, az duruma gelmek
1. Doktorun eksilmeyen güleçliğini, cana yakınlığını maske sanıyor.
1. Doktorun eksilmeyen güleçliğini, cana yakınlığını maske sanıyor.
2. Bulunmamak, var olmamak, rastlanmamak
1. Bu dağdan kar eksilmez.
1. Bu dağdan kar eksilmez.
1. -i , -i , -i , -i , Eksiltme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Eksiltmeye gücü yetmek
1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips
1. sıfat , sıfat , dil bilimi , dil bilimi , sıfat , sıfat , dil bilimi , dil bilimi , Kısalmış
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Eksiltme işine veya durumuna konu olmak