Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ekmekçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekmek yapan veya satan kimse

2. Ekmek satılan dükkân

Örnek:

1. Delikanlılardan biri, bir ekmekçi hamurkârı idi.

1. Delikanlılardan biri, bir ekmekçi hamurkârı idi.


ekmekçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekmekçinin yaptığı iş


ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır
Anlamı:

1. `insanların kazançlarına, rızıklarına engel olanlara bir gün aynı şeyler yapılır` anlamında kullanılan bir söz


ekmeklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine ekmek konulan kap

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ekmek yapmaya yarayan veya ayrılan

Örnek:

1. Un da beş altı ekmeklik.

1. Un da beş altı ekmeklik.

3. argo , argo , argo , argo , Oyunda her zaman yenilerek kendisinden para kazanılan kimse


ekmeksi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ekmeği andıran, ekmeğe benzeyen, ekmek gibi, ekmeğimsi


ekmeksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ekmeği olmayan

2. Yiyeceği olmayan

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Ekmek olmadan


ekmeksizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekmeksiz olma durumu


ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil
Anlamı:

1. `iyi nitelikli işler kullanılan araç elverişsiz de olsa kolaylıkla yürütülebilir ama her iş elverişsiz araçla yürütülemez` anlamında kullanılan bir söz


eko
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yankı


Lisan : Fransızca eco

ekol
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul

Örnek:

1. Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık.

1. Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık.


Lisan : Fransızca école

ekol kurmak
Anlamı:

1. bir ekol oluşturmak

Örnek:

1. Bilime, ülkede bir ekol kurarak hizmet etmeyi seçti.

1. Bilime, ülkede bir ekol kurarak hizmet etmeyi seçti.


ekolali
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Yankılı konuşma


Lisan : Fransızca écholalie

Telaffuz : l ince okunur

ekolog
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekolojiyle uğraşan kimse, ekoloji uzmanı


Lisan : Fransızca écologue

Telaffuz : l ince okunur

ekoloji

İlgili Kelimeler:

ekoloji uzmanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Canlıların hem kendi aralarındaki hem de çevreleriyle olan ilişkilerini tek tek veya birlikte inceleyen bilim dalı

Örnek:

1. Ekoloji o günden bugüne karşı karşıya kaldığı tehlikenin büyümesi ile orantılı bir boyutta gelişti, bir bilim hâlini aldı.

1. Ekoloji o günden bugüne karşı karşıya kaldığı tehlikenin büyümesi ile orantılı bir boyutta gelişti, bir bilim hâlini aldı.


Lisan : Fransızca écologie

Telaffuz : l ince okunur

ekoloji uzmanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekolog


ekolojik

İlgili Kelimeler:

ekolojik ortam, ekolojik tarım

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ekolojiyle ilgili olan


Lisan : Fransızca écologique

Telaffuz : l ince okunur

ekolojik ortam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Canlılar arasındaki bağlantıların, ilişkilerin kurulduğu yer, çevre


ekolojik tarım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Organik tarım


ekolojist
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekolojizmi savunan kimse

Örnek:

1. Altı yıldır ekolojist akımın her faaliyeti ile ilgileniyorum.

1. Altı yıldır ekolojist akımın her faaliyeti ile ilgileniyorum.


Lisan : Fransızca écologiste

Telaffuz : l ince okunur

ekolojizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olgulara bütünsel olarak ve doğa merkezli bakış açısıyla yaklaşan bir düşünce akımı


Lisan : Fransızca écologisme

Telaffuz : l ince okunur

ekonometri
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Ekonomik olayların açıklanmasında çok sayıda değişkeni göz önüne alarak ve karşılıklı bağıntılar kurarak teorik çalışmaların deneylerle doğrulanmasını sağlayan matematiksel yöntem


Lisan : Fransızca économétrie

Telaffuz : ekonome'tri

ekonomi

İlgili Kelimeler:

ekonomi coğrafyası, ekonomi politik, bütüncü ekonomi, karma ekonomi, makroekonomi, millî ekonomi, planlı ekonomi, ulusal ekonomi, ev ekonomisi, piyasa ekonomisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnsanların yaşayabilmek için üretme, ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin bütünü, iktisat

Örnek:

1. Almanya akılalmaz bir çabuklukla yeniden kalkındı, ekonomisini çelikleştirdi, parasını altın yaptı.

1. Almanya akılalmaz bir çabuklukla yeniden kalkındı, ekonomisini çelikleştirdi, parasını altın yaptı.

2. Bu ilişkileri inceleyen bilim dalı, iktisat

3. Tutum

Örnek:

1. Ekonomi, kendinin ve çoluk çocuğunun boğazından kesmek demekti.

1. Ekonomi, kendinin ve çoluk çocuğunun boğazından kesmek demekti.


Lisan : Fransızca économie

ekonomi coğrafyası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekonomik olayların yeryüzünde, bir ülkede veya bir bölgede dağılışını inceleyen coğrafya kolu


ekonomi politik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplumsal üretim ilişkilerinin gelişmesine bağlı olarak bu gelişmenin farklı evrelerinde mal ve hizmetlerin üretim, dağıtım ve değişim koşullarını etkileyen yasaları saptayan ve irdeleyen bir tür iktisat bilimi


ekonomi yapmak
Anlamı:

1. tutumlu davranmak