92406 kayıt bulundu.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Ekleme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Eklemeye gücü yetmek
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çabucak veya kısa sürede eklemek
Telaffuz : ekleyi'vermek
ekli püklü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eklenmiş olan
2. Eki olan
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ekli, yamalı ve düzensiz
1. Tek kanatlı, tahta parçalarıyla ekli püklü, üstlerinden çatlak, topuzları kopmuş kapılar.
1. Tek kanatlı, tahta parçalarıyla ekli püklü, üstlerinden çatlak, topuzları kopmuş kapılar.
ekliptik düzlem
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Tutulum
Lisan : Fransızca écliptique
1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Bir yıl boyunca Güneş'in gök küresi üzerinde çizdiği çemberin yüzeyi
1. `emek vermeden beklenen bir sonuca erişilmez` anlamında kullanılan bir söz
1. umulmayan ve istenilmeyen yerde karşılaşılan kimseler için kullanılan bir söz
1. `verilecek ücret ne kadar çok olursa olsun, her iş uzmanına yaptırılmalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. `verimin çok olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. geçimini sağlayan işinden zorunlu olarak ayrılmak
1. Bu anormal gidiş bir yerden patlak verirse ahir ömründe ekmeğinden de olabilirdi.
1. Bu anormal gidiş bir yerden patlak verirse ahir ömründe ekmeğinden de olabilirdi.
1. istemediği hâlde birinin işine yarayacak biçimde davranmak
1. Bu name, cumhuriyetçilerin ekmeğine yağ sürdü.
1. Bu name, cumhuriyetçilerin ekmeğine yağ sürdü.
1. çalıştığı işten geçimini karşılayacak kadar kazanç sağlamak
1. Şu dünyada her birimiz alnımızın teriyle ekmeğimizi çıkarmak zorundayız.
1. Şu dünyada her birimiz alnımızın teriyle ekmeğimizi çıkarmak zorundayız.
1. geçimini sağlamak
1. İçi huzurlu, akşama dek çalışmış, ekmeğini kazanmış.
1. İçi huzurlu, akşama dek çalışmış, ekmeğini kazanmış.