Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
eklemlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Eklemlenme işini yaptırmak


eklemlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eklemlenmek işi


eklemlenmek fiil
Anlamı:

1. -le , -le , -le , -le , Eklemle birleşmek

Örnek:

1. Kafatasını oluşturan kemikler, oynamayacak biçimde birbirleriyle eklemlenmiştir.

1. Kafatasını oluşturan kemikler, oynamayacak biçimde birbirleriyle eklemlenmiştir.

2. -e , -e , -e , -e , Bir araya getirilmek, topluca bitiştirmek

Örnek:

1. Tümü birbirine eklemlenince irkiltici bir genel görünüm çıkıyor ortaya.

1. Tümü birbirine eklemlenince irkiltici bir genel görünüm çıkıyor ortaya.


eklemli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eklemi olan


eklemliler
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Eklem bacaklılar


eklemsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eklemi olmayan


eklemsizler
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kolsu ayaklılardan, kavkı çenetleri arasında eklem olmayan bir sınıf


eklenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eklenebilmek işi


eklenebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Eklenme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Her an bir şeyler daha eklenebilirdi içine.

1. Her an bir şeyler daha eklenebilirdi içine.


ekleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eklenme işi


ekleniverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eklenivermek işi


eklenivermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kısa sürede eklenmek


Telaffuz : ekleni'vermek

eklenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eklenmek işi


eklenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ekleme işi yapılmak

Örnek:

1. Anlatılanlara her fabrikada yeni pimler takılır, başka başka hikâyeler eklenirdi.

1. Anlatılanlara her fabrikada yeni pimler takılır, başka başka hikâyeler eklenirdi.

2. Ekle tamamlanmak


eklenti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

Örnek:

1. Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir.

1. Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir.


eklentiler
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir yapıya göre ayrı bir işlevi bulunan bölümler veya yapılar, müştemilat


ekler
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü


Lisan : Fransızca éclair

eklesil
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üniversitelerde öğrencilerin ders seçme veya bırakma işlemi


ekleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekleşmek işi


ekleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , dil bilgisi , dil bilgisi , nesnesiz , nesnesiz , dil bilgisi , dil bilgisi , Ek durumuna gelmek

Örnek:

1. Eski Türkçe turur kelimesi ekleşerek -dir şekline dönüşmüştür.

1. Eski Türkçe turur kelimesi ekleşerek -dir şekline dönüşmüştür.


ekleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekleştirmek işi


ekleştirmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tokat atmak


ekletebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekletebilmek işi


ekletebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Ekletme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Ekletmeye gücü yetmek


ekletme

İlgili Kelimeler:

yağ ekletme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekletmek işi