Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
eğilip bükülmek
Anlamı:

1. bir kimsenin karşısında sıkıntı, utanç vb. duygularını açığa vuracak hareketlerde bulunmak


eğiliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğilme işi

Örnek:

1. Soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi.

1. Soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi.


eğilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğilmek işi

Örnek:

1. İstese bile kendisini veremiyor, belirsiz bir tiksinti o yöne eğilmesini engelliyordu.

1. İstese bile kendisini veremiyor, belirsiz bir tiksinti o yöne eğilmesini engelliyordu.

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir doğrunun, bir başka doğruya veya düzleme göre eğik olması

3. fizik , fizik , fizik , fizik , Yerin manyetik alanında bulunan serbest mıknatıslı bir iğnenin doğrultusu ile yatay düzlem arasındaki açı


eğilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yana doğru eğik duruma gelmek

2. İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek

Örnek:

1. Tenis oynarken yüz çeşit çeviklikler içinde eğilir, kalkar, sıçrar, koşar.

1. Tenis oynarken yüz çeşit çeviklikler içinde eğilir, kalkar, sıçrar, koşar.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başkasının baskısını veya egemenliğini benimsemek, kabul etmek

Örnek:

1. Türk eğilmez.

1. Türk eğilmez.

4. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Bir işi önemseyip ele almak

Örnek:

1. Bir yandan ayrıntılara eğilirken bir yandan da bunları alaylı bir süzgeçten geçirir.

1. Bir yandan ayrıntılara eğilirken bir yandan da bunları alaylı bir süzgeçten geçirir.


eğim

İlgili Kelimeler:

eğimölçer

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğilmiş olma durumu

2. Bir yüzeyin yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik, meyil

Örnek:

1. Yamacın eğimi.

1. Yamacın eğimi.


eğimli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğimi olan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal


eğimlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğimli olma durumu


eğimölçer
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yüzey, düzlem, yol veya cihazın yatay düzleme oranla eğimini ölçen araç, klinometre


Telaffuz : eği'mölçer

eğimsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğimi olmayan


eğimsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğimsiz olma durumu


eğin
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Arka, sırt

2. Beden, vücut

Örnek:

1. Büyüdüm çabuk / Entarim eğnime dar

1. Büyüdüm çabuk / Entarim eğnime dar

3. Boy bos, endam


eğinik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğilmiş olan, eğik

2. Bir şeyi sevmiş, istemiş veya yapmaya içten yönelmiş olan


eğinme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğinmek durumu


eğinmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Gönül vermek


eğinti
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Eğelenen bir şeyden dökülen ince toz

Örnek:

1. Demir eğintisi.

1. Demir eğintisi.


eğir

İlgili Kelimeler:

eğir mumu

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Arıların çıkardığı bir salgı türü


eğir kökü
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Eğir otu


eğir mumu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kışın arıların kovan deliklerine sıvadıkları madde


eğir otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dere ve durgun su kenarlarında yetişen, 50-125 santimetre yüksekliğinde, çok yıllık ve otsu bir bitki, eğir kökü (Acorus calamus)


Eğirdir
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Isparta iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : eği'rdir

eğirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğirmek işi


eğirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yün, pamuk vb.ni iğ ile büküp iplik durumuna getirmek


eğirmen
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İplik eğirmeye yarar araç, kirmen

Örnek:

1. İki arkadaş, yüzlerce yıllık tonozların altında eğirmenlerini çevirirlerken her günkü ahenklerine giriştiler.

1. İki arkadaş, yüzlerce yıllık tonozların altında eğirmenlerini çevirirlerken her günkü ahenklerine giriştiler.


eğirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğirtmek işi


eğirtmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Eğirme işi yaptırmak