Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
efkârıumumiye
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kamuoyu


Lisan : Arapça efkār + ʿumūmiyye

Telaffuz : efka:rıumu:miye

efkârlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efkârlanma işi


efkârlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efkârlanmak işi


efkârlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek

Örnek:

1. Mektup alır efkârlanırım / Rakı içer efkârlanırım

1. Mektup alır efkârlanırım / Rakı içer efkârlanırım


efkârlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tasalanmış, tasalı, kaygılı

Örnek:

1. Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu.

1. Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu.


efkârlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efkârlı olma durumu


eflak
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gökler


Lisan : Arapça eflāk

Telaffuz : efla:ki, l ince okunur

eflake ser çekmek
Anlamı:

1. çok yüksek olmak


Eflâni
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karabük iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : eflâ:ni

eflatun
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açık mor renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan


Lisan : Arapça eflāṭūn

Telaffuz : efla:tun, l ince okunur

eflatuni
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eflatun rengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Platonik

Örnek:

1. Kadını gayet ihtiyar bir adama nikâh ederler ve bu mecburi izdivaç tabiatıyla gayet eflatuni kalır.

1. Kadını gayet ihtiyar bir adama nikâh ederler ve bu mecburi izdivaç tabiatıyla gayet eflatuni kalır.


Lisan : Arapça eflāṭūnī

Telaffuz : efla:tu:ni:, l ince okunur

eflatunsu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eflatunumsu


eflatunumsu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rengi eflatunu andıran, eflatuna benzeyen, eflatunsu


efor
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çaba, güç (II)


Lisan : Fransızca effort

efradını cami, ağyarını mâni
Anlamı:

1. `ne eksik ne fazla, eksiği artığı olmayan` anlamında kullanılan bir söz


efrat

İlgili Kelimeler:

kura efradı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bireyler, fertler

2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Erler, erat

Örnek:

1. Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti.

1. Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti.


Lisan : Arapça efrād

Telaffuz : efra:dı

efriz
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Friz


Lisan : Fransızca frise

efsane

İlgili Kelimeler:

kent efsanesi, şehir efsanesi

Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb

Örnek:

1. Hamdi'nin hayatına dair uydurulmuş efsanelerden birisi de onun müthiş bir aşk yüzünden bu hâle geldiğidir.

1. Hamdi'nin hayatına dair uydurulmuş efsanelerden birisi de onun müthiş bir aşk yüzünden bu hâle geldiğidir.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Olağanüstü bir başarı elde etmiş kimse, kurum vb


Lisan : Farsça efsāne

Telaffuz : efsa:ne

efsane olmak
Anlamı:

1. efsane gibi anlatılmak veya anılmak


efsaneleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efsaneleşmek işi


efsaneleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Efsane durumuna gelmek

Örnek:

1. Zaptiye ve hafiye vakalarına dair havadisler bize, âdeta, efsaneleşmiş olarak aksetmez miydi?

1. Zaptiye ve hafiye vakalarına dair havadisler bize, âdeta, efsaneleşmiş olarak aksetmez miydi?


efsaneleştirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efsaneleştirilmek işi


efsaneleştirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Efsane niteliği kazandırılmak

Örnek:

1. O da efsaneleştirilmiş bir at sırtında.

1. O da efsaneleştirilmiş bir at sırtında.


efsaneleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efsaneleştirmek işi


efsaneleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Efsane durumuna getirmek