Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
edilgen

İlgili Kelimeler:

edilgen çatı, edilgen fiil

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yapılan işten etkilenen, pasif, etken karşıtı

2. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Edilgen fiil


edilgen çatı
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Türkçede ünsüz ile biten fiillere -(i)l eki, son sesi -l olan veya ünlü ile biten fiillere -(i)n- eki getirilerek kurulan, sözde özne ile kullanılan fiil çatısı


edilgen fiil
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Türkçede ünsüz ile biten fiillere -(i)l eki, son sesi -l olan veya ünlü ile biten fiillere -(i)n- eki getirilerek kurulan, gerçek öznesi belli olmayan, sözde özne ile kullanılan anlam_fiil, edilgen, meçhul: yaz-ıl-mak, oku-n-mak, tanı-n-mak vb


edilgenleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edilgenleşmek durumu


edilgenleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , dil bilgisi , dil bilgisi , nesnesiz , nesnesiz , dil bilgisi , dil bilgisi , Edilgen duruma gelmek


edilgenleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edilgenleştirmek işi


edilgenleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , dil bilgisi , dil bilgisi , -i , -i , dil bilgisi , dil bilgisi , Edilgen duruma getirmek


edilgenleştirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edilgenleştirtmek işi


edilgenleştirtmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Edilgenleştirme işini yaptırmak


edilgenlik

İlgili Kelimeler:

edilgenlik eki

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edilgen olma durumu

Örnek:

1. Bizde edebiyat, hassasiyet ve edilgenlik üzerinde temellenen halim selim bir etkinlik olarak görülüyor.

1. Bizde edebiyat, hassasiyet ve edilgenlik üzerinde temellenen halim selim bir etkinlik olarak görülüyor.


edilgenlik eki
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiillerin gerçek öznesini gizleyen yapım eki


edilgi
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Dışarıdan gelip bir şeyde belli bir değişiklik yapan iş veya bu işin sonucu, infial


edilgin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hareketi ve etkisi olmayan, pasif

Örnek:

1. Hiç kavgaya dönüşmemiş, edilgin bir dargınlıktı bu.

1. Hiç kavgaya dönüşmemiş, edilgin bir dargınlıktı bu.

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisinde kalan, münfail, pasif, etkin karşıtı

3. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Olayların gidişini etkilemek ve denetlemek için hiçbir çaba göstermeyen (kimse)


edilginlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edilgin olma durumu


edilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edilmek işi

Örnek:

1. Çaylarımıza koşarlar, evimize davet edilmeyi nimet bilirler, etrafımızda dolaşırlar.

1. Çaylarımıza koşarlar, evimize davet edilmeyi nimet bilirler, etrafımızda dolaşırlar.


edilmek
Anlamı:

1. Etme işine konu olmak, yapılmak

Örnek:

1. Birine yardım edildi. Birinden rica edildi. Onunla münakaşa edildi.

1. Birine yardım edildi. Birinden rica edildi. Onunla münakaşa edildi.


Telaffuz : yar

edim

İlgili Kelimeler:

edim bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil

Örnek:

1. Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz.

1. Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz.

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , İnsan davranışı

3. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz

4. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış


edim bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dille onu algılayan insan arasındaki ilişkiyi inceleyen dil bilimi dalı


edimli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Edimi olan


edimsel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Edim niteliğinde olan, gerçek olarak var olan, fiilî, aktüel, gizli ve tasarımlı karşıtı

Örnek:

1. Bir mermer kütlesinde bir heykel ancak tasarılı olarak vardır, o mermer işlendikçe heykel edimsel bir varlık kazanır.

1. Bir mermer kütlesinde bir heykel ancak tasarılı olarak vardır, o mermer işlendikçe heykel edimsel bir varlık kazanır.


edimselci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Edimselcilik öğretisini benimseyen, aktüalist


edimselcilik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Geçmiş jeolojik olayların bugünkülere bakarak açıklanabileceğini ileri süren öğreti, aktüalizm


edimsellik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edimsel olma durumu


edimsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Edimi olmayan


edinç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edinilen şey veya şeyler, müktesebat