92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Doğal ayak kemerinin kaybolması ile oluşan yapısal bozukluk
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tabanı kemerli olmayan, düz olan (kimse)
3. Dar tabanlı bir rende türü
4. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Uğursuz
Telaffuz : dü'ztaban
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düzme işine konu olmak veya düzme işi yapılmak
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Dizim dizim
1. Yaylanın kızları düzüm düzümdür / Bir komşu kızı var ki iki gözümdür
1. Yaylanın kızları düzüm düzümdür / Bir komşu kızı var ki iki gözümdür
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Şiir olmayan söz ve yazı, nesir, mensur, inşa
1. O, düzyazıyı şiirden üstün tutar.
1. O, düzyazıyı şiirden üstün tutar.
1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , (e:) Başına getirildiği cümledeki kavrama göre çeşitli tonlar alarak birtakım duygular anlatan bir söz
1. E, artık bu söze diyecek yok!
1. E, artık bu söze diyecek yok!
2. (e:) Soru vurgusuyla şaşma ve merak anlatan bir söz
1. E, sonra!
1. E, sonra!
3. (e:) Ardından gelecek söz ve davranışları öğrenmek amacıyla soru kavramı taşıyan, bir beklentiyi içeren bir seslenme sözü
4. `Öyle ise, öyle olunca, mademki öyle` anlamlarında bir söz
1. E, gitsin. E, şimdi bu olmayacak mı?
1. E, gitsin. E, şimdi bu olmayacak mı?
1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Elektronik posta
1. `olur mu!` anlamında kullanılan bir tembih veya istek sözü
1. Kıymetli tutuyorsun, değil mi, bu sevgimi? / Yalvarırım beni hep titreyerek sev, e mi!
1. Kıymetli tutuyorsun, değil mi, bu sevgimi? / Yalvarırım beni hep titreyerek sev, e mi!
1. Türk alfabesinin altıncı sırasında yer alan ve E adı verilen bu harf, ses bilimi bakımından ince ünlülerin düz ve geniş olanını gösterir
2. müzik , müzik , müzik , müzik , Nota işaretlerini harflerle gösterme yönteminde mi sesini gösterir
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sağanlardan, kentler ve açık alanlarda yaşayan, kırlangıca göre kanatları daha uzun ve kavisli bir tür kuş, dağ kırlangıcı (Apus apus)
Lisan : Arapça ebābīl
Telaffuz : eba:bil
ebcet hesabı
1. isim , isim , isim , isim , Arap alfabesinin her harfi bir rakamı karşılayan ve anlamsız sekiz kelimeden oluşan değişik bir düzeni
Lisan : Arapça ebced
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Ebcet düzeninden yararlanarak bir kelimeyi rakama çevirme
2. Kelimelerle ve genellikle eski şairlerin yaptığı gibi dizelerle önemli bir olayın tarihini gösterme yöntemi
ebebulguru, ebegümeci, ebekuşağı, ebemkuşağı, körebe, dil ebesi, kumar ebesi, laf ebesi, lakırtı ebesi, oyun ebesi, söz ebesi
1. isim , isim , isim , isim , Doğum işini yaptıran kadın
1. Babam ebe bulmaya koştu.
1. Babam ebe bulmaya koştu.
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Büyükanne, nine
3. Genellikle çocuk oyunlarında baş olan, diğer çocuklara veya gruba karşı cezasını çekmek ve bundan kurtulmak için tek başına bütün sorumluluğu üzerine alan çocuk, oyun ebesi
1. oyun içinde ebelik yapmak
1. Birçok oyunların tersine herkes ebe olmak istiyor, sahte yanlışlıklar yapıyordu.
1. Birçok oyunların tersine herkes ebe olmak istiyor, sahte yanlışlıklar yapıyordu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bulgur iriliğinde yağan kar
Telaffuz : ebe'bulguru
ebedî uyku
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sonsuz, ölümsüz, bengi
1. Geçtik hepimiz dörtnala cennet kapısından / Gördük ebedî cetleri bir anda yakından
1. Geçtik hepimiz dörtnala cennet kapısından / Gördük ebedî cetleri bir anda yakından
Lisan : Arapça ebedī
Telaffuz : ebedi:
1. ölmek
1. Bu mezarda iki harp ve aile kahramanı ebedî uykusuna dalmıştı.
1. Bu mezarda iki harp ve aile kahramanı ebedî uykusuna dalmıştı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ebedî duruma gelmek, sonsuzlaşmak, ölümsüzleşmek