Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
düztaban
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Doğal ayak kemerinin kaybolması ile oluşan yapısal bozukluk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tabanı kemerli olmayan, düz olan (kimse)

3. Dar tabanlı bir rende türü

4. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Uğursuz


Telaffuz : dü'ztaban

düztabanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düztaban olma durumu


düzülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzülmek işi


düzülmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düzme işine konu olmak veya düzme işi yapılmak


düzüm düzüm
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Dizim dizim

Örnek:

1. Yaylanın kızları düzüm düzümdür / Bir komşu kızı var ki iki gözümdür

1. Yaylanın kızları düzüm düzümdür / Bir komşu kızı var ki iki gözümdür


düzyazı
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Şiir olmayan söz ve yazı, nesir, mensur, inşa

Örnek:

1. O, düzyazıyı şiirden üstün tutar.

1. O, düzyazıyı şiirden üstün tutar.


Dy
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Disprosyum elementinin simgesi


e
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , (e:) Başına getirildiği cümledeki kavrama göre çeşitli tonlar alarak birtakım duygular anlatan bir söz

Örnek:

1. E, artık bu söze diyecek yok!

1. E, artık bu söze diyecek yok!

2. (e:) Soru vurgusuyla şaşma ve merak anlatan bir söz

Örnek:

1. E, sonra!

1. E, sonra!

3. (e:) Ardından gelecek söz ve davranışları öğrenmek amacıyla soru kavramı taşıyan, bir beklentiyi içeren bir seslenme sözü

4. `Öyle ise, öyle olunca, mademki öyle` anlamlarında bir söz

Örnek:

1. E, gitsin. E, şimdi bu olmayacak mı?

1. E, gitsin. E, şimdi bu olmayacak mı?


e-mail
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 elektronik posta


Lisan : İngilizce e-mail

e-posta
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Elektronik posta


e mi!
Anlamı:

1. `olur mu!` anlamında kullanılan bir tembih veya istek sözü

Örnek:

1. Kıymetli tutuyorsun, değil mi, bu sevgimi? / Yalvarırım beni hep titreyerek sev, e mi!

1. Kıymetli tutuyorsun, değil mi, bu sevgimi? / Yalvarırım beni hep titreyerek sev, e mi!


e, E
Anlamı:

1. Türk alfabesinin altıncı sırasında yer alan ve E adı verilen bu harf, ses bilimi bakımından ince ünlülerin düz ve geniş olanını gösterir

2. müzik , müzik , müzik , müzik , Nota işaretlerini harflerle gösterme yönteminde mi sesini gösterir


ebabil
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sağanlardan, kentler ve açık alanlarda yaşayan, kırlangıca göre kanatları daha uzun ve kavisli bir tür kuş, dağ kırlangıcı (Apus apus)


Lisan : Arapça ebābīl

Telaffuz : eba:bil

ebat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boyut


Lisan : Arapça ebʿād

Telaffuz : eba:dı

ebcet

İlgili Kelimeler:

ebcet hesabı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap alfabesinin her harfi bir rakamı karşılayan ve anlamsız sekiz kelimeden oluşan değişik bir düzeni


Lisan : Arapça ebced

ebcet hesabı
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Ebcet düzeninden yararlanarak bir kelimeyi rakama çevirme

2. Kelimelerle ve genellikle eski şairlerin yaptığı gibi dizelerle önemli bir olayın tarihini gösterme yöntemi


ebe

İlgili Kelimeler:

ebebulguru, ebegümeci, ebekuşağı, ebemkuşağı, körebe, dil ebesi, kumar ebesi, laf ebesi, lakırtı ebesi, oyun ebesi, söz ebesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğum işini yaptıran kadın

Örnek:

1. Babam ebe bulmaya koştu.

1. Babam ebe bulmaya koştu.

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Büyükanne, nine

3. Genellikle çocuk oyunlarında baş olan, diğer çocuklara veya gruba karşı cezasını çekmek ve bundan kurtulmak için tek başına bütün sorumluluğu üzerine alan çocuk, oyun ebesi


ebe olmak
Anlamı:

1. oyun içinde ebelik yapmak

Örnek:

1. Birçok oyunların tersine herkes ebe olmak istiyor, sahte yanlışlıklar yapıyordu.

1. Birçok oyunların tersine herkes ebe olmak istiyor, sahte yanlışlıklar yapıyordu.


ebebulguru
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bulgur iriliğinde yağan kar


Telaffuz : ebe'bulguru

ebedî

İlgili Kelimeler:

ebedî uyku

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sonsuz, ölümsüz, bengi

Örnek:

1. Geçtik hepimiz dörtnala cennet kapısından / Gördük ebedî cetleri bir anda yakından

1. Geçtik hepimiz dörtnala cennet kapısından / Gördük ebedî cetleri bir anda yakından


Lisan : Arapça ebedī

Telaffuz : ebedi:

ebedî uyku
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölüm


ebedî uykuya dalmak
Anlamı:

1. ölmek

Örnek:

1. Bu mezarda iki harp ve aile kahramanı ebedî uykusuna dalmıştı.

1. Bu mezarda iki harp ve aile kahramanı ebedî uykusuna dalmıştı.


ebedîleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ebedîleşmek durumu


ebedîleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ebedî duruma gelmek, sonsuzlaşmak, ölümsüzleşmek


ebedîleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ebedîleştirmek işi