Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Düzköy
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trabzon iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : dü'zköy

düzlek yapı
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yatay duruşlu tabakaların geniş yer tuttuğu düzlük


düzlem

İlgili Kelimeler:

düzlem geometri, düzlem küre, düşey düzlem, eğik düzlem, ekliptik düzlem, açıortay düzlemi, meridyen düzlemi, polarma düzlemi, yanay düzlemi, çok düzlemli, iki düzlemli, üç düzlemli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı

2. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Üzerine, kesişen iki doğrunun her noktasının dokunması gereken yüzey, müstevi

3. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Ortam

Örnek:

1. Böyle bir anlaşma var, hem ulusal hem uluslararası düzlemde sessiz bir anlaşma.

1. Böyle bir anlaşma var, hem ulusal hem uluslararası düzlemde sessiz bir anlaşma.


düzlem geometri
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir düzlem içinde kalan, iki boyutlu olan şekli inceleyen geometri


düzlem küre
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yer yuvarlağı üzerindeki biçimleri bütünüyle bir düzlem üzerinde göstermek amacıyla çeşitli haritacılık yöntemlerine başvurularak hazırlanmış harita


düzleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzlemek işi, tesviye


düzlemek fiil

İlgili Kelimeler:

yoldüzler

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Düz duruma getirmek, tesviye etmek


düzlemli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzlemi olan


düzlemsel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzlem niteliğinde olan


düzlemsellik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzlemsel olma durumu


düzlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzlenmek durumu


düzlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düz duruma getirilmek


düzleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzleşmek durumu

2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Yuvarlak ünlülerin şeşitli sebeplerle düz ünlülere dönmesi


düzleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düz duruma gelmek


düzleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzleştirmek işi


düzleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Düzleşme işini yaptırmak


düzletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzeltmek işi


düzletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Düz duruma getirmek


düzlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düz olma durumu

2. Geniş, düz yer

Örnek:

1. Derenin önündeki düzlükten birdenbire bir ses duydum, durdum.

1. Derenin önündeki düzlükten birdenbire bir ses duydum, durdum.

3. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Deniz yüzeyine göre değişik yüksekliklerde olan az eğimli yer


düzme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzmek işi

Örnek:

1. Kâğıt düzmesini, istediği zarı atmasını ona kim öğretti?

1. Kâğıt düzmesini, istediği zarı atmasını ona kim öğretti?

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uydurma

Örnek:

1. Düzme senet. Düzme belge.

1. Düzme senet. Düzme belge.


düzmece
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerçek olmayan, düzme, sahte


düzmecelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzmece olma durumu

Örnek:

1. İlişkinin düzmeceliğinden yorulunca kapıyı çarpıp çıkanın, başka birine kaptırıldığı sanısı yaygındır.

1. İlişkinin düzmeceliğinden yorulunca kapıyı çarpıp çıkanın, başka birine kaptırıldığı sanısı yaygındır.


düzmeci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sahtekâr


düzmecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sahtekârlık

Örnek:

1. Dağda taşta insanların düzmeciliği yoktu.

1. Dağda taşta insanların düzmeciliği yoktu.


düzmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek

Örnek:

1. Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar.

1. Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar.

2. Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli, uygun bir duruma getirmek

3. -e , -e , -e , -e , Şiir, destan, şarkı vb. yaratmak, oluşturmak, meydana getirmek

Örnek:

1. Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken...

1. Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken...

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uydurmak

Örnek:

1. Bir sürü yalan düzmüş.

1. Bir sürü yalan düzmüş.

5. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Erkek, cinsel ilişkide bulunmak