Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Düzceli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzce ilinden olan kimse


Özel: Evet

Düzcelilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzceli olma durumu


Özel: Evet

düzdürme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzdürmek işi


düzdürmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Düzme işini yaptırmak


düze

İlgili Kelimeler:

tekdüze

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Doz


düze inmek
Anlamı:

1. eşkıyalıktan vazgeçmek

Örnek:

1. Düğünevinin avlusuna girerken yeni düze inmiş efeler gibi nara attı.

1. Düğünevinin avlusuna girerken yeni düze inmiş efeler gibi nara attı.


düzebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzebilmek işi


düzebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Düzme ihtimali veya imkânı bulunmak


düzeç

İlgili Kelimeler:

kabarcıklı düzeç

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç, tesviye aleti


düzeçleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aynı düzeye getirme, yüzey ayrımlarını ölçme, tesviye

2. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Bir yerin değişik noktalardaki yükseltisini, deniz yüzeyi göre belirlemek için yapılan işlemlerin bütünü


düzelebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzelebilmek işi


düzelebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düzelme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Sonunda biraz kanının alınmasına razı oldu da zavallıcık, bir parça düzelebildi.

1. Sonunda biraz kanının alınmasına razı oldu da zavallıcık, bir parça düzelebildi.


düzeliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzelme işi


düzelme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzelmek durumu


düzelmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düz duruma gelmek, düzleşmek

Örnek:

1. Burada toprak basıla basıla düzelmiş.

1. Burada toprak basıla basıla düzelmiş.

2. Kötü, bozulmuş bir durumdayken düzenli duruma gelmek

Örnek:

1. Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez.

1. Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez.

3. Soğuk ve yağış azalmak

4. Hasta iyileşmek

Örnek:

1. Sen merak etme, yavrucak yakında düzelir.

1. Sen merak etme, yavrucak yakında düzelir.


düzeltebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzeltebilmek işi


düzeltebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Düzeltme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Düzeltmeye gücü yetmek

3. Düzeltme becerisi bulunmak


düzelti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzeltme işi, tashih

2. Basılmakta olan bir eserin provaları üzerinde özel düzeltme işaretleriyle yanlışları gösterme, tashih


düzeltici

İlgili Kelimeler:

düzeltici jimnastik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basılmak üzere dizilmekte olan bir eserin provalarını düzeltme ile görevli kimse, düzeltmen, musahhih


düzeltici jimnastik
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Yaşama ve çalışma şartlarının etkisiyle oluşan vücut bozukluklarını ve aksaklıklarını önlemek veya gidermek için uygulanan özel beden eğitimi türü


düzelticilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzelticinin yaptığı iş, musahhihlik


düzeltilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzeltilebilmek işi


düzeltilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düzeltilme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Bereket ki o zamana kadar telefon düzeltilebildi.

1. Bereket ki o zamana kadar telefon düzeltilebildi.


düzeltilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzeltilmek işi


düzeltilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düzeltme işine konu olmak veya düzeltme işi yapılmak

Örnek:

1. Nihayet yol tezkerem yapıldı, üstüm başım düzeltildi.

1. Nihayet yol tezkerem yapıldı, üstüm başım düzeltildi.