92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yapılarda kullanılan kalın ağaç, direk, mertek
Lisan : Rumca
duy priz
1. isim , isim , isim , isim , Elektrik ampulünün takıldığı bakır veya pirinçten yivli yer
Lisan : Fransızca douille
1. isim , isim , isim , isim , İçerisinde aydınlatmak amacıyla kullanılan duyun yanı sıra elektrik akımı almaya yarayan bir düzeneği de bulunduran alet
duyar kat
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Duygulu
2. Beden üzerinde uyarıldığında hızlı ve güçlü tepkilere yol açan
1. Duyar bölge.
1. Duyar bölge.
1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Film tabanı üzerinde yer alan, ışığa karşı duyarlığı olan gümüş bromürlü ecza tabakası
1. isim , isim , isim , isim , Önceden belirlenmiş ışığı veya nesneyi algılayıp gerekli hareketi başlatan aygıt, sensör
2. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Eklem bacaklılarda, başın ön bölümünde bulunan, eklemlerden oluşmuş hareketli duyu alma organı, lamise, anten
1. Balık pazarında duyargaları henüz oynar karidesler mi istersiniz, midye dolmaları mı?
1. Balık pazarında duyargaları henüz oynar karidesler mi istersiniz, midye dolmaları mı?
1. isim , isim , isim , isim , Bir çift duyargası bulunan, böceklerle çok ayaklıları içine alan eklem bacaklılar topluluğu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dış etkenlere karşı duyarlığı olan, duygun, hassas
1. Ordu yürürse sayısını, sırasını seçecek kadar duyarlı kulakları vardı.
1. Ordu yürürse sayısını, sırasını seçecek kadar duyarlı kulakları vardı.
aşırı duyarlık
1. isim , isim , isim , isim , Duyarlılık
1. Hastalıklı duyarlığıyla geçmiş bir dönemin yazarıydı o!
1. Hastalıklı duyarlığıyla geçmiş bir dönemin yazarıydı o!
2. Zayıf bir etkiye karşı, tepki gösterebilme yeteneği
1. Gözün aşırı duyarlığı.
1. Gözün aşırı duyarlığı.
3. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Bir duyar katın ışıktan etkilenme yeteneği
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Duyarlı duruma gelmek
1. Mektuplar, yitirme acısıyla duyarlılaşmış sezgime bir kapı açıyordu.
1. Mektuplar, yitirme acısıyla duyarlılaşmış sezgime bir kapı açıyordu.
1. isim , isim , isim , isim , Duyarlı olma durumu, duygunluk, duyarlık, hassaslık
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Duyarlı olma yeteneği kalmamak
1. Elleri ateşe, çırpınmaya karşı duyarsızlaştı.
1. Elleri ateşe, çırpınmaya karşı duyarsızlaştı.
1. -i , -i , -i , -i , Duyarlılığını ortadan kaldırmak, duyarsız duruma getirmek
1. isim , isim , isim , isim , Duyarsız olma durumu
1. Acımayla acımasızlık, duyarlıkla duyarsızlık, sevgiyle şiddet bir gövdede, iç içe yaşar gibiydi.
1. Acımayla acımasızlık, duyarlıkla duyarsızlık, sevgiyle şiddet bir gövdede, iç içe yaşar gibiydi.