92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Duş veya banyo küvetinin etrafına takılan, suyun dışarıya sıçramasını önleyen, buharın içeride kalmasını sağlayan, alüminyum veya plastikten yapılmış çerçevelerine cam, mika vb. plastik malzeme yerleştirilmiş, ön panelleri bir ray üzerinde hareket edebilen bir kabin türü, banyo kabini
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Çok istenilen veya çok umulan bir şey gerçekleşmediğinde duyulan üzüntü, burukluk
1. Bir gün burada karşılaştığımızda büyük bir düş kırıklığı içinde buldum onu.
1. Bir gün burada karşılaştığımızda büyük bir düş kırıklığı içinde buldum onu.
1. beklentileri karşılayamamaktan dolayı burukluğa yol açmak
1. Karşısındaki kadında düş kırıklığı yarattığının farkında.
1. Karşısındaki kadında düş kırıklığı yarattığının farkında.
1. beklediği sonucu alamamak
1. Uğradığı düş kırıklığı adımlarına yansıyan sünepe bir adam.
1. Uğradığı düş kırıklığı adımlarına yansıyan sünepe bir adam.
1. isim , isim , isim , isim , Duş yapmak amacıyla banyonun bir köşesine yerleştirilmiş, derinliği fazla olmayan tekne
1. `bir işin temeli gerçekleşmedikçe ayrıntılarına sıra gelmez` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanın iki ayağını duşakla bağlamak, kösteklemek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düşleyen
1. Ancak onun gibi düşçü olanların yapabileceği bir atılımla gönüllü yazılmasını minnet ve şükranla karşıladı.
1. Ancak onun gibi düşçü olanların yapabileceği bir atılımla gönüllü yazılmasını minnet ve şükranla karşıladı.
1. isim , isim , isim , isim , Düşçü olma durumu
2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Bilincin zayıflamasıyla ortaya çıkan bir ruh bozukluğu durumu
1. isim , isim , isim , isim , Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de üç benekli olan yanlarının üste gelmesi
Lisan : Farsça dū + se
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Güçlükle
1. Perdede iki adam yumrukla, tekmeyle, düşe kalka dövüşüyordu.
1. Perdede iki adam yumrukla, tekmeyle, düşe kalka dövüşüyordu.
2. Biriyle yakın ilişki kurarak
1. Çoktandır, ipsiz sapsızlarla düşe kalka onların dilini kapmışım.
1. Çoktandır, ipsiz sapsızlarla düşe kalka onların dilini kapmışım.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Düşme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Çünkü ne olur ne olmaz, tren kalkmadan fikir değiştirip atlayabilir ve yine eski uçuruma düşebilir o.
1. Çünkü ne olur ne olmaz, tren kalkmadan fikir değiştirip atlayabilir ve yine eski uçuruma düşebilir o.
1. `varlıklı kişi yoksullaşınca çevresindeki dostlarından kimse kalmaz` anlamında kullanılan bir söz
arşidüşes
1. isim , isim , isim , isim , Dükün karısı
Lisan : Fransızca duchesse
1. isim , isim , isim , isim , Zarla oynanan oyunlarda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Umulmayan iyi bir rastlama
1. Sizin buraya uğramanız bir düşeş oldu.
1. Sizin buraya uğramanız bir düşeş oldu.
Lisan : Farsça dū + şeş
1. tavlada zarlar altı altı gelmek
1. Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi.
1. Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , umulmadık bir başarı kazanmak
düşey çember, düşey düzlem
1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Yer çekimi doğrultusunda olan, şakuli
1. Çekül bir düşey doğrultuyu gösterir.
1. Çekül bir düşey doğrultuyu gösterir.
1. isim , isim , geometri , geometri , isim , isim , geometri , geometri , İz düşümü düzlemi