Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dünya varmış
Anlamı:

1. sıkıntılı bir durumdan kurtulan kimsenin söylediği söz

Örnek:

1. İçerisi zindan gibiydi, oh burada dünya varmış!

1. İçerisi zindan gibiydi, oh burada dünya varmış!


dünya yıkılsa umurunda değil
Anlamı:

1. `hiçbir şeyle ilgilenmez, sorumsuz, kaygısız` anlamında kullanılan bir söz


dünya yüzü görmemek
Anlamı:

1. kapalı bir yerde sürekli kalmak


dünyacı
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Dünyacılık yanlısı kimse, sekülarist


dünyacılık
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bireysel katılımı önemli gören, dinin devletten ayrı ve özerk olmasını savunan öğreti, sekülarizm


dünyada
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hiçbir zaman, hiçbir biçimde

Örnek:

1. Bu kitabı dünyada kimseye vermem.

1. Bu kitabı dünyada kimseye vermem.


Telaffuz : dünya:da

dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur
Anlamı:

1. `bu dünyada tasasız olan insan yoktur` anlamında kullanılan bir söz


dünyadan el etek (veya elini eteğini) çekmek
Anlamı:

1. bir kenara çekilip çevresiyle ilgisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmamak, dünya işleriyle ilgilenmez olmak

Örnek:

1. Yedi saatlik evliler, şimdiden mi dünyadan el etek çekiyor?

1. Yedi saatlik evliler, şimdiden mi dünyadan el etek çekiyor?


dünyadan geçmek (veya el çekmek)
Anlamı:

1. bir kenara çekilip toplum yaşamına karışmamak


dünyadan haberi olmamak
Anlamı:

1. çevresinde olup bitenleri bilmemek


dünyaevi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Evlilik

Örnek:

1. Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu.

1. Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu.


Telaffuz : dünya'evi

dünyaevine girmek
Anlamı:

1. evlenmek

Örnek:

1. Yaşları daha genç görünüyor fakat buralarda yapılan ilk iş eli ekmek tutar tutmaz dünyaevine girmek olduğu için kim bilir kaç sene evvel evlendiler.

1. Yaşları daha genç görünüyor fakat buralarda yapılan ilk iş eli ekmek tutar tutmaz dünyaevine girmek olduğu için kim bilir kaç sene evvel evlendiler.


dünyalara değişmemek
Anlamı:

1. her şeyden daha fazla sevmek


dünyalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dünyaya ait olan


dünyalığı doğrultmak
Anlamı:

1. yaşamı süresince yetecek parayı kazanmak


dünyalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mal, mülk, servet, para


dünyanın ... sı
Anlamı:

1. pek çok

Örnek:

1. Dünyanın masrafını yapmış, bahçeye araba araba toprak ve gübre taşıtmıştır.

1. Dünyanın masrafını yapmış, bahçeye araba araba toprak ve gübre taşıtmıştır.


dünyanın dört bucağı
Anlamı:

1. dünyanın her yanı, her yönü

Örnek:

1. Dünyanın dört bucağından gelen gezginler.

1. Dünyanın dört bucağından gelen gezginler.


dünyanın kaç bucak (veya köşe) olduğunu göstermek (veya anlamak)
Anlamı:

1. dünyada ne gibi güçlükler olduğunu bildirmek (veya anlamak), insanın başına neler gelebileceğini öğretmek veya öğrenmek


dünyanın öbür ucu
Anlamı:

1. çok uzak yer


dünyanın sonu
Anlamı:

1. bütün olanakların sona erdiği, her şeyin bittiği an

2. ölüm zamanı


dünyanın sonu değil
Anlamı:

1. `her şey daha bitmedi, umut var` anlamında bir söz


dünyanın tadını çıkarmak
Anlamı:

1. bütün zevklerden yararlanmak, mutlu ve rahat yaşamak

Örnek:

1. Dünyanın tadını çıkarmaya devam ettik.

1. Dünyanın tadını çıkarmaya devam ettik.


dünyanın ucu uzundur
Anlamı:

1. insanın yaşadıkça türlü durumlarla, çeşitli olaylarla karşılaşabileceğini anlatan bir söz


dünyasından geçmek
Anlamı:

1. her şeye karşı ilgisiz duruma gelmek