Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dulavrat otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birleşikgillerden, hekimlikte kullanılan bir bitki (Arctium tomentosum)


dulda
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği gizli, kuytu yer, siper

Örnek:

1. Demirkır, güney tepelerinin duldalarına çektiği atları gece yarısına doğru yeniden ovaya indirdi.

1. Demirkır, güney tepelerinin duldalarına çektiği atları gece yarısına doğru yeniden ovaya indirdi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Esirgeme, koruma, himaye

Örnek:

1. Yiğit duldasında yiğit saklanır.

1. Yiğit duldasında yiğit saklanır.


dulda tutmak
Anlamı:

1. örtünmek, koruyacak biçimde sarınmak

Örnek:

1. Bulgar dağında yatarım / Yorganı dulda tutarım

1. Bulgar dağında yatarım / Yorganı dulda tutarım


duldalama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duldalamak işi


duldalamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Korumak, siper altına almak


duldalanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duldalanmak işi


duldalanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Korumak, siper altına girmek


duldalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Duldası olan


duldasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Duldası olmayan


düldül
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mekanik olarak çalışan oyuncak çocuk arabası

2. At

Örnek:

1. Şu bizim düldüle bir saman vesikası lütfetseniz keyfime payan olmayacak.

1. Şu bizim düldüle bir saman vesikası lütfetseniz keyfime payan olmayacak.

3. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , Eski otomobil

4. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , Modası geçmiş araç


Lisan : Arapça duldul

Düldül
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hz. Ali'ye Hz. Muhammed tarafından armağan edilen binek hayvanının adı


Özel: Evet

Lisan : Arapça duldul

dülger

İlgili Kelimeler:

dülger balığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse

Örnek:

1. Rumeli Hisarı'nda Fatih Sultan Mehmet'in duvarcı ve dülgerleri, Bizans üzerine açılacak büyük savaşın namlı hisarını ya bugün yükseltecek ya yarın.

1. Rumeli Hisarı'nda Fatih Sultan Mehmet'in duvarcı ve dülgerleri, Bizans üzerine açılacak büyük savaşın namlı hisarını ya bugün yükseltecek ya yarın.


Lisan : Farsça durūger

dülger balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemikli balıklar takımından, başı büyük, ağzı geniş, vücudu yassı ve söbe, üstü dikenli pullarla kaplı bir balık, peygamber balığı (Zeus faber)


dülgerlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dülgerin işi

Örnek:

1. Geçimini dülgerlikle sağlardı.

1. Geçimini dülgerlikle sağlardı.


dulluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dul olma durumu

Örnek:

1. İlk kez kiralık bir evde yaşayacaktı, dulluğun ve geçim sıkıntısının ne demek olduğunu öğrenecekti.

1. İlk kez kiralık bir evde yaşayacaktı, dulluğun ve geçim sıkıntısının ne demek olduğunu öğrenecekti.


duluk
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yüz

2. Şakak

3. Yüzün şakakla çene arasındaki yanı

4. Şakak üzerinde saç ile sakalın birleşimi olan kısım, favori


Duma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rus parlamentosunun alt kanadı


Özel: Evet

Lisan : Rusça

dumağı
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Nezle


duman

İlgili Kelimeler:

duman rengi, dumanı üstünde, buzlu duman, işi duman, kör duman, toz duman, vapurdumanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan değişik renklerde gaz

Örnek:

1. Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım

1. Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım

2. Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık

Örnek:

1. Köyünün üstüne boz bir duman çökmüştü.

1. Köyünün üstüne boz bir duman çökmüştü.

3. argo , argo , argo , argo , Kötü, yaman

Örnek:

1. İşimiz duman. Hâlimiz duman.

1. İşimiz duman. Hâlimiz duman.

4. argo , argo , argo , argo , Esrar


duman almak
Anlamı:

1. sis kaplamak, sis bürümek

2. sigara dumanını içine çekmek


duman altı etmek
Anlamı:

1. bulunulan yerin havasını esrar, sigara vb. dumanıyla doldurmak


duman altı olmak
Anlamı:

1. esrar, sigara vb. içilen bir yerin havasından etkilenmek


duman attırmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , kötü duruma düşürmek, geride bırakmak, birini yıldırmak

Örnek:

1. Ama yerine göre karşısına dikilenlere de duman attırır.

1. Ama yerine göre karşısına dikilenlere de duman attırır.


duman etmek
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , dağıtmak, bozmak, yok etmek

Örnek:

1. Ortalığı duman görür, duman etmek isterdi.

1. Ortalığı duman görür, duman etmek isterdi.

2. yenmek, başarı sağlamak


duman olmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , işi, durumu berbat olmak

2. bir kimse veya bir şey ortadan kaybolmak