92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Rujun daha kalıcı olmasını sağlayan ve dudak çizgilerini belirlemeye yarayan kalem
1. bardak, fincan vb. kapları, ağzına kadar doldurmayıp dudağın yanaşabileceği kadar boş bir yer bırakmak
1. isim , isim , isim , isim , İçtiği sigaranın dumanını içine çekmeksizin dışarı üfleyen tiryaki
1. belli belirsiz anlatmak, isteksizce söylemek
1. Size hayır kalmadığını dudak ucuyla söyleyiverirler ve gerçekten dedikleri de çıkar.
1. Size hayır kalmadığını dudak ucuyla söyleyiverirler ve gerçekten dedikleri de çıkar.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ağız boşluğundan gelen havanın dudaklara çarpıp patlamasıyla veya dudakların aralığından sızmasıyla oluşan ünsüz
1. b, p, m, v, f.
1. b, p, m, v, f.
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Lebdeğmez
Telaffuz : duda'kdeğmez
bal dudaklı, kiraz dudaklı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dudağı olan
1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses)
1. p dudaksıl sestir.
1. p dudaksıl sestir.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bazı kelimelerde çeşitli sebeplerle düz ünlülerin yuvarlaklaşması veya ünsüzlerin dudak ünsüzlerine dönmesi: divar > duvar, konşı > komşu gibi
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Kireçli bölgelerde kirecin erimesi veya yer altındaki karstlı bir çukur tavanın çökmesiyle oluşan doğal kuyu
dudu dilli, ahududu
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kadınlara verilen bir unvan, hanım
1. Ayşe dudu.
1. Ayşe dudu.
2. Yaşlı Ermeni kadını
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Papağan
Lisan : Farsça ṭūṭī
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok konuşan, tatlı dilli (kadın)
düdük makarnası, dilli düdük, canavar düdüğü, cankurtaran düdüğü, çobandüdüğü
1. isim , isim , isim , isim , İçinden hava veya buhar geçirildiğinde keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç
1. Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım.
1. Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım.
2. Taşıtlarda karşı tarafı uyaran korna
3. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Akılsız, boş kafalı
1. isim , isim , isim , isim , İçi delik makarna
2. argo , argo , argo , argo , Aptal, anlayışsız kimse
1. -i , -i , argo , argo , -i , -i , argo , argo , Aldatmak, kandırmak
2. Değersiz bir şeyi çok değerliymiş gibi birine satmak
3. Cinsel ilişkide bulunmak
düdüklü tencere
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düdüğü olan
1. Düdüklü adamcağız düdüğünü öttürdü.
1. Düdüklü adamcağız düdüğünü öttürdü.
2. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Düdüklü tencere