Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dragon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ejderha

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Batı ordularında, atlı veya yaya olarak çarpışan asker sınıfı


Lisan : Fransızca dragon

drahmi
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yunanistan'ın para birimi


Lisan : Yunanca

drahoma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hristiyan ve Musevilerde gelinin damada verdiği para veya mal

Örnek:

1. Ben de çalışıp kazanmak, drahoma toplayarak evlenmek istedim.

1. Ben de çalışıp kazanmak, drahoma toplayarak evlenmek istedim.


Lisan : Rumca

Telaffuz : draho'ma

draje
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstü şekerli, renkli ve parlak bir madde ile kaplanmış hap

2. Genellikle çikolata ile kaplanmış kuru yemiş


Lisan : Fransızca dragée

dram
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Sahnede oynanmak için yazılmış oyun, drama

2. Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu veya televizyon filmi, drama

3. Tiyatro edebiyatı

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Acıklı olay

Örnek:

1. İhtiyarın ve umumiyetle insanın dramı nedir, bilir misiniz?

1. İhtiyarın ve umumiyetle insanın dramı nedir, bilir misiniz?


Lisan : Fransızca drame

drama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dram


Lisan : Latince

dramatik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sahne oyununa özgü olan

Örnek:

1. Bu oyunun dramatik çatısını ben koyacaktım.

1. Bu oyunun dramatik çatısını ben koyacaktım.

2. İçinde gerilim, çatışma vb. olaylar bulunan, insan ilişkileri ile gelişen (eser, olay)

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Coşku veren, duyguları kamçılayan

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Acıklı

Örnek:

1. Hadiseler gösteriyor ki dramatik neticelerine rağmen her şey komik bir zemin üzerinde cereyan ediyor.

1. Hadiseler gösteriyor ki dramatik neticelerine rağmen her şey komik bir zemin üzerinde cereyan ediyor.


Lisan : Fransızca dramatique

dramatikleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dramatikleşmek durumu


dramatikleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dramatik bir durum almak


dramatikleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dramatikleştirmek işi


dramatikleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dramatik duruma getirmek


dramatiklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dramatik olma durumu


dramatize
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Radyo, televizyon veya sahne oyunu biçimine getirilen (edebî eser)

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Olduğundan daha acıklı, abartılı bir biçimde ortaya konulan (olay)


Lisan : Fransızca dramatisé

dramatize etmek
Anlamı:

1. bir edebî eseri radyo, televizyon veya sahne oyunu biçimine getirmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir olayı olduğundan daha acıklı, abartılı bir biçimde ortaya koymak


dramaturg
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Tiyatro için oyun seçmek, oyunları irdelemek, sahnelenmesi işine yardım etmek, oyuncu seçmede, malzemelerin hazırlanmasında danışmanlık yapmak gibi görevleri bulunan kimse


Lisan : Almanca Dramaturg

dramaturgluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dramaturg olma durumu


dramaturji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oyun yazma ve yönetme bilgisi

Örnek:

1. Bu müdahaleler sanatla, dramaturji ile ilişiği olmayan merciler tarafından geliyor.

1. Bu müdahaleler sanatla, dramaturji ile ilişiği olmayan merciler tarafından geliyor.


Lisan : Fransızca dramaturgie

dreç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağlı kepçe, tarama ağı


Lisan : İngilizce dredge

dren
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ark

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp, akıtaç


Lisan : Fransızca drain

drenaj
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toprakta bitkilerin yetişmesine zararlı olan fazla suların akıtılması, akaçlama

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Yarada biriken sıvıyı akaçla boşaltma


Lisan : Fransızca drainage

dretnot
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , XX. yüzyılın başlarında kullanılan bir zırhlı tipi

Örnek:

1. Mazideki sal, bugün dretnottur.

1. Mazideki sal, bugün dretnottur.


Lisan : İngilizce dreadnought

drezin
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demir yollarında yol kontrol ve bakımı için kullanılan küçük araba


Lisan : Fransızca draisine

dribbling
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , 343 top sürme


Lisan : İngilizce dribbling

drog
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Hayvan ve bitkilerden kurutularak veya özel metotlarla toplanarak elde edilen, eczacılık ve kısmen sanayide kullanılan ham veya yarı ham madde


Lisan : Fransızca drogue

drosera
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Droseragillerden, topuz biçimindeki yapraklarının üst yüzeyi, böcekleri yakalayan yapışkan tüyler ile örtülü otsu bir bitki (Drosera rotundifolia)


Lisan : Fransızca droséra

Telaffuz : drose'ra