Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dört dörtlük
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Tam, kusursuz, mükemmel

Örnek:

1. Hangimiz evlenmeye kalkıştığımızda dört dörtlük bir yuva kurduk ki?

1. Hangimiz evlenmeye kalkıştığımızda dört dörtlük bir yuva kurduk ki?

2. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Birlik


dört duvar arasında kalmak
Anlamı:

1. evde, kapalı bir yerde kalmak zorunda olmak

Örnek:

1. Ömrünü dört duvar arasında geçirmiş, çocuklarından başka insan yüzü görmemiş temiz bir ev kadını birdenbire değişemezdi.

1. Ömrünü dört duvar arasında geçirmiş, çocuklarından başka insan yüzü görmemiş temiz bir ev kadını birdenbire değişemezdi.


dört elle sarılmak (veya yapışmak)
Anlamı:

1. bir işe büyük bir özen ve önem vererek girişmek

Örnek:

1. Sen bize dört elle sarılırsan zarar etmezsin.

1. Sen bize dört elle sarılırsan zarar etmezsin.


dört göz
Anlamı:

1. isim , isim , alay yollu , alay yollu , isim , isim , alay yollu , alay yollu , Gözlüklü kimse


dört göz bir evlat için
Anlamı:

1. `anne ve babanın bütün emek ve didinmesi evlat içindir` anlamında kullanılan bir söz


dört gözle beklemek (veya bakmak)
Anlamı:

1. çok isteyerek veya özleyerek beklemek

Örnek:

1. Terekesini paylaşmak için dört gözle ölümünü beklemekteydiler.

1. Terekesini paylaşmak için dört gözle ölümünü beklemekteydiler.


dört işlem
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Toplama, çıkarma, çarpma ve bölmeden oluşan, matematiğin dört temel işlemi


dört kaşlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bıyığı yeni terleyen (delikanlı)

2. Kalın ve gür kaşlı


dört köşe
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kare biçiminde olan

Örnek:

1. Börekçi fırınının karşısındaki dört köşe taşlar döşeli, iki yanı ağaçlı yoldan çarşıya doğru yürüyordu.

1. Börekçi fırınının karşısındaki dört köşe taşlar döşeli, iki yanı ağaçlı yoldan çarşıya doğru yürüyordu.


dört üstü, murat üstü
Anlamı:

1. işi her zaman yolunda olanlar için söylenen bir söz


dört yanı deniz kesilmek
Anlamı:

1. çaresiz ve umutsuz kalmak


dört yol

İlgili Kelimeler:

dört yol ağzı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dört yönden gelen yolların birleştiği yer


dört yol ağzı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dört yönden gelen yolların birleştiği kavşak

Örnek:

1. Dört yol ağzında fazla durmayalım, fazla tereddüt etmeyelim, bir tanesine sapıverelim.

1. Dört yol ağzında fazla durmayalım, fazla tereddüt etmeyelim, bir tanesine sapıverelim.


dört yüzlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dört yüzü olan, çok yüzlü

2. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Tabanı üçgen olan piramit


dörtçeker
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekiş gücünü ön ile arka tekerlekler arasında belli oranda eşit olarak dağıtan sistem


Telaffuz : dö'rtçeker

dörtçifte
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde dörder küreği olan tekne


Telaffuz : dö'rtçifte

dörtcihar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zarla oynanan oyunlarda atılan zarların ikisinin de dört benekli olan yanlarının üste gelmesi


Lisan : Türkçe dört + Farsça çehār

Telaffuz : dö'rtcihar

Dörtdivan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bolu iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : dö'rtdivan

dörtgen

İlgili Kelimeler:

dikdörtgen

Anlamı:

1. isim , isim , geometri , geometri , isim , isim , geometri , geometri , Dört kenarlı çokgen, dörtkenar

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu biçimde olan


Telaffuz : dö'rtgen

dörtkenar
Anlamı:

1. isim , isim , geometri , geometri , isim , isim , geometri , geometri , Dörtgen


Telaffuz : dö'rtkenar

dörtköşe
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Keyifli, sevinçli


Telaffuz : dö'rtköşe

dörtköşe olmak
Anlamı:

1. çok keyiflenmek, çok zevk almak


Ön Takı : (bir şeyden)

dörtleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dörtlemek işi

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Bir gazelin her beytinin başına iki dize eklenerek yapılan nazım biçimi, terbi

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Tarlayı dört kez sürme


dörtlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin sayısını dörde çıkarmak


dörtlü

İlgili Kelimeler:

dörtlü final, dörtlü ganyan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan

Örnek:

1. Dörtlü sefer tası. Dörtlü abajur.

1. Dörtlü sefer tası. Dörtlü abajur.

2. isim , isim , isim , isim , İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde dört işareti bulunan kâğıt veya pul

3. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Dört kişiden oluşan müzik topluluğu, kuartet

4. isim , isim , isim , isim , Taşıtlarda uyarı için dört sinyal lambasının aynı anda yanıp sönmesini sağlayan düzen, flaşör